Şeyh Şamil kimdir?
Kafkasya’da Rus işgaline karşı direniş hareketinin en ünlü ve en önde gelen ismi olan Şeyh Şamil Dağıstan’ın Gimri kasabasında dünyaya gelmiştir.
Şeyh Şamil İslami bir eğitim görmüş ve Dağıstan’daki direniş hareketinin önderlerinden Gazi Muhammed’in görüşlerinden çok etkilenmiştir. Nakşibendi tarikatının Kafkasya’da almış olduğu şekil olan Müridizm hareketinin de yöneticisi durumundaki Gazi Muhammed 1813 yılından beri Ruslara karşı cihat başlatmıştır.
1830 yılından başlayarak Şeyh Şamil bu savaşa etkin olarak katılmıştır.
1832 yılında Gazi Muhammed Ruslar ile işbirliği yapmış olan Hacı Murad ile girişmiş olduğu bir çatışmada ölmüştür. Yerine geçmiş olan Hamza Bey’de 1834 yılında ölünce Şeyh Şamil hem Müridizm’in hem de direniş hareketinin önderliğini üstlenmiştir. Bu tarihten sonra da Şeyh Şamil sanı ile herkes tarafından anılır olmuştur.
Şeyh Şamil’in Kafkasya’da yaşayan Müslüman kavimleri dinsel temel üzerinde birleştirmeye ve ortak düşman Ruslar’a karşı direniş hareketini güçlendirmeye yönelik çabaları kısa sürede olumlu sonuçlar vermiştir. 1837 yılında Rus birliklerine son derece ağır darbeler indirmiş olması birçok topluluğun ona katılmasını sağlamıştır. Denetimi altına almış olduğu topraklarda İslami bir yönetim oluşturmuş olan Şeyh Şamil askeri eğitime de özel önem vermiştir.
Şeyh Şamil 1838 yılında Ruslar’ın giriştikleri büyük saldırı karşısında gerilemek zorunda kalmıştır. Ama bir süre sonra Ruslar ile işbirliğinden vazgeçmiş olan Hacı Murad’ın da desteği ile yitirmiş olduğu toprakları geri alma başarısı göstermiştir. Buna karşın Ruslar uzun çarpışmalardan sonra 1845 yılında Şeyh Şamil’in karargahının bulunduğu Darga’yı ele geçirmişlerdir. Mücadelesine bu olaydan sonra dağlarda devam etmiş olan Şeyh Şamil Hacı Murad’ın 1851 yılında yeniden Ruslar’ın yanına geçmesi ile gücünün bir kısmını kaybetmiştir. Her ne kadar Hacı Murad çok güvenilir bir kişi olmasa da mücadelede vermiş olduğu destek önemliydi.
1853 yılının sonunda Kırım Savaşı’nın başlamış olması Şeyh Şamil için son derece uygun bir ortam yaratmıştır. Bu dönemlerde bilhassa Hıristiyan Gürcülere karşı önemli sayılabilecek baskınlar düzenlediği görülmektedir.
Kafkasya’daki Rus baskısının azalmış olmasından yararlanarak askeri açıdan güçlenmeye çalışmıştır. Taraftarlarını artırarak gücünü Ruslara kabul ettirmek istemiştir. Ancak ne var ki Kırım Savaşı’nda uğranılmış olan yenilgiyi Kafkasya’da elde edilecek olan büyük bir başarı ile unutturmayı amaçlamış olan Rus Çarı II. Aleksandr 1856 yılında büyük bir ordu ile harekete geçmiştir. Şeyh Şamil’in İran ve Osmanlı devleti gibi Müslüman ülkelerden yardım almasını önlemek amacı ile güney sınırından başlatılmış olan kuşatma harekatı ile de desteklenen savaş aralıklar ile üç yıl kadar devam etmiştir. 1859 yılının Eylül ayında geriye kalmış olan birkaç yüz adamı ile Gunib Dağı’na çekilmiş olan Şeyh Şamil Ruslar’ın kuşatmasını yaramayacağını anlayınca teslim olmuştur. Bu olaydan sonra Rus birlikleri hızlı bir şekilde Kafkasya’yı ele geçirmişlerdir.
Rusya’daki St. Petersburg şehrine götürülmüş olan büyük mücahit Şeyh Şamil, Rus çarı II. Aleksandr tarafından iyi karşılanmıştır. Ve ailesi ile birlikte Moskova yakınlarındaki Kaluga’da oturması uygun görülmüştür. 1869 yılında Rus Çarı’nın izni ile hacca gitmiştir. Ama geri dönmeyerek Medine’ye yerleşmiştir. Ve orada vefat etmiştir.
Şeyh Şamil’in kahramanlıklar ile dolu olan yaşamı halk arasında bir efsane özelliği kazanmıştır. Şeyh Şamil bir çok edebi esere de konu olmuştur.