Sigara akciğer kanserine neden olur mu?
Toplumda erkeklerde prostat kanserini takiben en fazla rastlanan kanser türü olan akciğer kanseri, diğer kanserlerin arasında meydana gelen ölümlerin üçte birinden sorumludur. Yapılan istatistiklere göre kadınlarda kanserin görülme olasılığı artarken, erkeklerde görülme oranı azalmaktadır. Bu sonuca sebep olarak kadınlarda giderek sigara kullanma alışkanlığının artması gösterilmektedir. Sigara içme oranı fazla olanlarda, akciğer kanserinden ölüm oranı da artış gösterir. Sigara içmeyi bırakan kişilerde bu risk ancak 15 yıl içinde içmeyenlerle aynı seviyeye inebilir.
Akciğer kanserinin meydana gelmesinde sigara dışında başka faktörlerde etkili olmaktadır. Sigara içen kişiler asbestle temas ediyorlarsa bu risk 90 kat daha artış göstermektedir. Bunun dışında arsenik, krom, radon, nikel ve radyasyon gibi etkenlerde kanserin oluşumunda etkili olmaktadır.
Akciğer kanserinde nefes darlığı olur mu?
Bu hastalığın en belirgin özellikleri arasında nefes darlığının olması, öksürük, sırttaki ve göğüste ağrı, ses kısıklığının olması, tekrarlayıcı akciğer enfeksiyonları olması gibi etkiler yer alır. Bu etkiler hastaların hepsinde etkili olan belirtiler arasındadır. Bunun dışında kemiklerdeki ve baştaki ağrı, kişilik değişimi, parmakların çomaklaşması, kalsiyumun yükselmesi, kalp ve akciğer zarında sıvı birikmesi gibi etkilerde olabilir.
Akciğer grafisi kanserin en önemli tanı aracıdır
Akciğer kanserinde tanı için bazı tetkikler yapılmaktadır. Bunların arasında bilgisayarlı tomografi, MR manyetik rezonans, beyin emarı gibi tetkikler bulunsa da, hastalığın en önemli tanı aracı akciğer grafisinin çekilmesidir. Hastalığın gidişatının takip edilmesi için bronoskopiyle yapılacak incelemeler, histopatolojik inceleme ve tümörden biyopsi alınması oldukça önemlidir. Bunlar uygulanacak tedavinin yönlendirilmesi için kullanılır.
Akciğer kanserinde genetik yatkınlığın önemi
Araştırmalarda birinci derecedeki akrabalarında akciğer kanseri olan kişilerde hastalığın gelişme riskinin 2-4 kat arttığı belirlenmiştir. Fakat bu riskin artmasında direkt olarak genetik etkenlerin suçlu olmadığının ve bu akrabaların aynı ortamda olmasının da etkili olduğuna dair sonuca ulaşılmıştır. Kadınların ailesinde kanser öyküsü bulunuyorsa, riskin 5-7 kat kadar arttığı, bunun dışında sigara içme alışkanlığının bulunmasının da hastalığın gelişme riskini 30 kat arttırdığı belirlenmiştir. Kişide sadece sigara içme alışkanlığı varsa, bu defa riskin oranı 15 kat artış gösterir.
Erken evrede olan akciğer kanserinde en önemli tedavi cerrahi uygulamadır
Akciğer kanserinde hastalarda erken dönemde tümörler iki cm boyunun altında olduğu için, lenf bezlerine atlamayan tümörlerde, cerrahi tedaviler şifa dağıtır. Hastalığın daha sonraki gelişen evrelerde kemoterapi ve radyoterapi tedavileri de hastalara uygulanmaya başlanır. Metastaz yapmış olan tümörlerde hastalara cerrahi tedavinin uygulanması mümkün olmayabilir. Bu tümörler daha farklı yaklaşımlarla tedavi edilmeye çalışılmaktadır.