Sinagog nedir?
Sinagog veya havra, Yahudilerin ibadet ettiği tapınaklara verilen addır. Sinagog sözcüğü Yunanca kökenli olup, syn=beraber ve ago=getirmek köklerinden meydana gelmiştir. “Beraber olmak” anlamına gelir. Sözcüğün İbranicesi Bet ha-Kenesset olup “Toplanma Evi” demektir.
İlk sinagogun nerede ve ne zaman kurulduğu net olarak bilinmemektedir. Sinagog kesin halini MS. 1. yüzyılda almıştır. Birçok kaynak bu kurumun varlığı için Hz. Musa dönemine atıfta bulunurlar. Bazı araştırmacılara göre ilk Mabet Bet ha-Mikdaş dönemine uzanmaktadır.Ancak sinagogun kaynağını Babil Sürgünü’nde aramak daha doğrudur. Sinagog kavramı, MÖ. 4. yüzyılda Babil’den Filistin’e dönüldüğünde ve İkinci Mabet inşa edildiğinde de devam etmiş ve böylece kurumlaşmıştır.
Tevrat’ın sinagogda toplu olarak okunması geleneği, MÖ. 5. yüzyılda yaşamış olup “Ezra ha-Sofer” diye anılan Ezra Peygamber’e atfedilmektedir. 1902’de İskenderiye’ye 26 km.uzaklıkta Shedia’daki bir mermer levhada “Musevilerin bu sinagogu III. Ptoleme ve karısı Berenice’e ithaf ettikleri” yazılıdır. III. Ptoleme MÖ. 3. yüzyılda yaşamıştır.
İkinci Tapınak döneminin sona erdiği dönemde hahamlık yapmakta olan Rav Yohanan ben Zekayi, Yahudilerin yaşadıkları yere yakın ibadet evlerinin yapılması gerektiğini ifade etmiştir. Bu, tapınağın yıkılmasına rağmen Yahudilerin ibadetlerini ve kimliklerini bulundukları yerde korumalarını sağlamıştır. Titus komutasındaki Romalılar tarafından İkinci Mabet’in yıkılmasından (MS. 68-70) sonra sinagog Musevilerin hayatının odak noktası haline gelmiştir. Sinagog tasarım ve yerleşimi ile ilgili herhangi bir düzenleme yoktur. Bu nedenle sinagogların iç ve dış tasarımları çok değişkenlik göstermektedir.Tarihî olarak sinagoglar, yapıldıkları dönemde ve yerde ağırlık basan mimarî tarza göre inşa edilmişlerdir. Genellikle Yahudi yerleşim bölgesinin merkezî bir yerinde kurulu olan sinagogun dış cephesinde dikkati çekecek ya da diğer din mensuplarını rahatsız edecek dekorasyondan uzak durulmuştur. Sinagogun etrafında, bir duvarla çevrili bir avlu ya da bahçe bulunmaktadır. Bu alan Sukot Bayramı’nda suka kurulmasına da elverişlidir. Avluda ibadet öncesi el yıkamaya özel bir çeşme ve yalak bulunmaktadır.
İlk sinagogların tarzları, Doğu Roma’daki diğer dini grupların tapınaklarına çok benzerdi. Ortaçağ İspanya’sından kalmış olan sinagoglar alçı işleriyle kaplanmıştır.Budapeşte ve Prag’daki ortaçağ sinagogları tipik gotik yapıları olarak dikkati çekmektedir. Yahudiler, Avrupa’daki Yahudilerin özgürleşmeleriyle birlikte daha önce yasaklı oldukları girişim alanlarına girmeye başladı ve sinagog yapmak için özel izinler gerekmediğinden dolayı sinagog mimarisi yeşerdi ve gelişti.
Eski sinagogların hemen hemen hepsi ahşap veya yığma taş olarak inşa edilmişlerdir. Çatıları da ahşap olması dikkat çekicidir. Sinagoglar genel olarak boyuna ya da enine dikdörtgen şeklindedir. Bir sinagogun Ehal ve Teva olmak üzere iki ana öğesi bulunmaktadır. Ehal’in ilk Mabet’in bulunduğu Kudüs’e dönük olması bir sinagogun temel kuralıdır. Saray anlamına gelen Ehal, Ahit Sandığı’nın simgesidir. Önünde Tanrı’nın ebedi varlığını simgeleyen “hiç sönmeyen ışık” (Ner Tamid) bulunmaktadır. Ehal kapıları, yalnızcaTevrat okunan günlerde ve çok özel durumlarda açılır. Ehal’in önünde Parohet adı verilen büyük bir örtü asılıdır. Bu örtü değerli bir kumaştan dikilmiş ve sırma veya dival işiyle işlenmiştir.
Sinagogda ibadeti hahamlar yönetir. Duaları genel olarak Sefarad toplumlarında hazan (duahan), Aşkenaz cemaatlerinde ise kantor okur. Bet ha-Mikdaş’ı simgeleyen sinagogda yemek, içmek, dua ve dinî konular dışında yersiz konuşmak, uyumak, öpüşmek, hava koşullarından korunmak için çamurlu ayakkabılar ve kirli elbiselerle girmek, acele gelmek ve koşarak çıkmak uygun değildir.
Bütün sinagoglar bimah denilen üzerinde Tevrat okunan bir masaya ve din adamları için bir kürsüye sahip bulunmaktadır. Tevrat Sandukası Tevrat rulolarının tutulduğu ve korunduğu dolaplardır. Sandukalar, sinagoglarda önleri Kudüs’ü görecek şekilde konumlandırılmıştır.
Ülkemizdede sinegoglar bulunmaktadır. Bunlardan biri’de Diyarbakır’dadır. Diyarbakır Merkezde bulunan Sinagog, Sur İlçesi, Hasırlı Mahallesi, Küçükbahçecik Sokak 3. Çıkmazda, Arap Şeyh Camii’nin arkasında bulunmaktadır. Özentisiz eklentiler sonucu tarihi özelliğini büyük ölçüde kaybetmiş olan sinagog, günümüzde ikametgâh olarak kullanılmaktadır. Bugün sinagog’da görülemeyen inşa kitabesinde “Gelişin mübarek olsun ve çıkışın da (Tekvin, 5) Sene 5600 Dünyanın yaratılışına göre” yazdığı aktarılmaktadır. İbrani takvime göre verilen 5600 tarihi, miladi takvime çevrildiğinde, Havra’nın 1840 yılında yapıldığı/onarıldığı anlaşılmaktadır. Hz. İlyas’ın bir süre burada kaldığı ve bu sinagog’da peygamberliğini ilan ettiğine inanılmaktadır.
En geniş sinagoglar
1. Kudüs’teki Belz Sinagoğu,.
2. New York’taki Satmar Sinagogu,
3. Ukrayna’daki Bratzlav Center
4. Budapeşte’deki Dohany Sinagogu
5. Kehillas Yetev Lec D’Satmar,