Şıra nasıl yapılır?
O kadar geniş bir yelpazeye sahip olan bir damak tadından gelmekteyiz ki… Boza, salep, meyan kökü şerbeti, ayran, şalgam, Türk kahvesi, şerbet çeşitleri ve tabi ki şıra gibi. Hepinizin, her biri ile ilgili aklınıza bir şeyler geliyordur eminim. Peki, şırayı da bildiniz mi?
Şıra, en basit tanımıyla mayalanmış üzüm suyudur. Üzümün kaynatılmasıyla meydana gelen buram buram kültürümüz kokan bir Türk içeceğidir. Özellikle Osmanlı Devleti zamanında zirve çağlarını yaşamıştır. Ferahlatıcı etkisi sebebiyle misafirlere, devlet erkanına ikramda atlanmayan bir detay ve bizlerin de yeme-içme kültürümüzün taşıyıcılarından biri olmuştur.
Bildiğimiz üzere üzüm mevsiminin hasat zamanı eylül ekim aylarıdır. İşte bu aylarda üzümler toplanır, getirilen üzümlerin çürük olanları temizlenir, üzümler yıkanır, büyük süzeklerde süzülür. Suyu süzülen üzüm, üzüm teknesi adı verilen tahta sala alınır, üstüne ‘şıra toprağı’ şeklinde de adlandırılan ak topraktan atılır. Üzüm teknesinin altına büyükçe bir kap konur, daha sonra üzerine basma yani tüm üzümleri ayakla çiğneme işine geçilir. Bu işlemin sistematik bir şekilde olması gerekmektedir. Aşağıdaki kapta biriken üzüm suyu kaplara alınır. Süzülme aşaması tamamlandıktan sonra üzüm suyumuz köpürterek kaynatılmak üzere büyük bir kazana veya tencereye alınır. Ne kadar iyi kaynatılırsa şıramız o kadar şeffaf olur. Bu evrede, damak zevkinize göre isterseniz kaynamakta olan ev yapımı organik meyve suyumuza şeker koyabilirsiniz. Kaynayan topraklı karışım kalay kaplara aktarılır. Burada amaç içerisindeki toprağın dibe çöküşünü sağlamaktır.
Şıra, tarifinin basit olmasının yanında bağırsakları çalıştırarak sindirime katkı sağlaması ve özellikle sıcak havalarda içimizin yangınını bastırması sebebiyle de tercih edilmekte olan doğal aromalı bir içecek türüdür. Şimdi şıranızı yapın, bekleyin, için, gözlerinizi kapatın, geçmişin yolculuk serüvenine kendi ürettiğiniz meyve aromanızın serüvenini ekleyin… Afiyet olsun!