Siroz hastalığının nedenleri nedir?

Siroz normal karaciğer hücrelerinin yerine skar (nedbe) dokusunun meydana getirdiği bir durumdur ve bu durum karaciğerin bütün fonksiyonlarında azalmaya yol açmaktadır. İlerlemiş hastalarda, hasar o kadar önemlidir ki tek çözüm yolu sadece karaciğer naklidir. Siroz ABD deki en sık rastlanan ölüm nedenleri arasında sekizinci sırada bulunmaktadır.
siroz-karaciğer
Karaciğer vücudun kimya fabrikası gibi çalışan bir organımızdır. Karaciğer kan şekerinin düzenlenmesinden, yağ, şeker ve proteinlerin birbirine dönüşmesine kadar bir çok görevi yerine getirmektedir. Hücreleri düzenli olarak dizilmiştir. Başta alkol kullanımı olmak üzere hepatit türü hastalıklar sonucunda karaciğerin yapısı düzensizleşir ve hücreler zarar görür. Hücrelerin yok olmasıyla beraber karaciğer küçülür ve görevini yerine getiremez. Karaciğerin fonksiyonlarının bozulması hayati tehlikeye neden olan bir sorundur. Bu nedenle tamamen iyileşmesi imkansız olan siroz hastalığı görülmektedir Sirozlu bir karaciğer küçülmüş haldedir ve pürtüklü bir yapıya sahiptir. Yok olan karaciğer hücrelerinin yerine yeni hücre üretimi gerçekleşir ancak hücreler dağınık ve aşırı miktardadır. Bundan dolayı bağ dokusu bütün karaciğere dağınık olarak yerleşmiştir.

Siroz hastalığının en önemli nedeni alkol kullanımıdır. Alkolden dolayı oluşan sirozun tedavisi maalesef hala mümkün değildir. Mutlaka alkolü bırakmak gerekmektedir. Günde 60 gr. dan fazla alkol alan bir erkek karaciğer sirozuna yakalanabilmektedir. Kadınlarda ise bu miktar 20 gr civarındadır. Bir diğer önemli nedeni ise hepatit virüslerinin sebep olduğu hepatit B, C ve D hastalıklarıdır. Bu mikroorganizmalar karaciğerde iltihaplanmaya neden olur. Bilhassa hepatit B kronikleşen bir hastalıktır ve karaciğerde bu iltihaplanma tamamen kalıcıdır. Geri kalmış olan ülkelerde bu nedenle siroza yakalanma oranı bir hayli fazladır. Karaciğerde demirin aşırı birikmesi, bazı safra kesesi hastalıkları, kronikleşmiş kalp yetmezliği sorunu sirozun diğer nedenlerindendir.

Hastalık yorgunluk, çabuk yorulma, kaşıntı, iştahsızlık, sarılık, bulantı, aşırı gaz birikimi, özellikle bacaklarda ve karında şişlik, kabızlık, erkeklerin göğsünün büyümesi ile kendisini göstermektedir. Bunlar yalnızca sadece siroz hastalığında ortaya çıkan belirtiler değildir. Başka hastalıklarda bu belirtileri görmek mümkündür.
Hastalığın ileri evresinde belirtiler daha şiddetlidir. Gözle görülür bir kilo kaybı görülmeye başlanır. Hasta yemek yemek istemez, bacaklar zayıflar, dokularda su tutulamaz. Yemek borusundaki damarlar patlaması sonucu iç kanama olabilir. Karaciğer normal şartlarda zehirli maddeleri süzer fakat siroz sonucu bu görevi yerine getiremez ve bu zehirli maddeler böylece hücreleri tahrip eder. Beyin hücrelerinin hasarı nedeniyle kişi aptallaşır, motive olmakta zorlanır. Cinsel istek azalma olur ve ileriki aşamalarda iktidarsızlık ortaya çıkar. Aç karnına kusmaya olurken, geceleri daha sık idrara çıkılır. Hastanın görünümünde değişmeler olur. Yanakları kızarır.

Tedavi aşamasında ilk muayenede doktor hastanın geçmişiyle ilgili bilgiler alır. Yani hikayesini öğrenir. Alkol kullanıp kullanmadığı, hepatit hastalığı geçirmiş olup olmadığı tespit edilir. Bu hastalığın bulaşmış olma ihtimalini düşünür ve ailede eşinin veya birlikte olduğu bir başka kişide hepatit olup olmadığını öğrenmek ister. Elle yapılan muayeneyle karaciğerin durumuna bakılır. Siroz hastalarının karaciğeri daha serttir. Kenarları çok belirgindir. Sirozluların çoğunun ise dalağı normalden büyüktür. Hasta sararmış, yanaklar ve eller kırmızılaşmış haldedir. Bacaklar zayıf ve karın kısmı su topladığından dolayı elle muayene ile karında su birikip birikmediği anlaşılabilir.
Kesin tanı koymak için kan tahlilleri ve gerekirse karaciğerden parça alımı yapılır. Patolojiye gönderilir. Eğer kanda albumin düzeyi düşük, bilirubin seviyesi yüksek ise karaciğerde hastalık olma ihtimalinin yüksek olduğu anlaşılır. Karaciğer hücrelerinin kanda ne durumda olduğu incelenir. Ayrıca ultrason görüntüleme ile karaciğer görüntülenir. Karaciğerin yüzeyi ve yapısının bozukluğu hakkında bilgi edinilir.
Alkole bağlı ortaya çıkmış olan sirozun tedavisi mümkün değildir. Ancak hastalığın erken tanısı ile bazı önlemlerin alınması neticesinde hastalığın şiddeti azaltılabilir ve bazı belirtiler hafifletilerek hastanın rahatlaması sağlanır. Hepatit sonucu siroz olan kişilerde interferon tedavisiyle virüslerin çoğalması önlenmektedir.

Siroza karşı alınacak önlemler şunlardır:
1. Alkolü mutlaka bırakmak,
2. Hepatit hastalığına yakalanmamak için hepatit aşı yaptırmak,
3. Bazı karaciğer hastalıkları siroza neden olabilir. Bu nedenle mutlaka tedavisi yapılmalıdır,
4. Beslenmeye çok dikkat edilmeli, yağlı ve hayvansal kaynaklı besinlerden uzak durulmalıdır.
5. Erken teşhis önemli olduğundan dolayı kontrol amaçlı muayene yaptırılmalıdır.

Bir Cevap Yazın