Sol görüş – sağ görüş nedir?
Ülke olarak sürekli farklı sorunlar ile karşılaşmaktayız. Cumhuriyet’in ilanından itibaren halk arasında sürekli nifak tohumları ekilmeye başlanmıştır. Örneğin ülke tam sağlam temeller üzerine oturtulmaya çalışılırken, demokrasi kültürü tanıştırılmaya çalışılırken. Ortaya Şeyh Sait ayaklanması çıkmıştır. Bu ayaklanma ülkenin kaosa sürüklenmesine sebep olmakla kalmamış, halk arasında bölünmelere, çatışmalara sebep olmuştur. Menemen olayı da yine benzer bir olaydır.
Ülkemizde çok partili hayata geçiş denemeleri başarısızlığa uğradığından dolayı siyasette tek bir kimlik söz sahibi olmuştur. 1946’lı yıllarla kadar bu durum devam etmiştir. Artık siyasette farklı fikirler yer edinmeye başlamıştır. Sağ parti-sol parti kavramaları da ülkemiz siyaseti içerisindeki yerini almıştır.
Halk arasında bu kavramlar ne kadar doğru algılanmaktadır acaba. Genel kanı sol dendiğin de dinden uzak bir hayat görüşünün akla geldiği, sağ dendiğinde ise daha dindar bir yaşam tarzının akla geldiğidir. Ancak sol ve sağ kavramları aslında bu algılarla uzaktan yakından ilgili değildir.
Öncelikle solculuk ve sağcılık 1789 Fransız ihtilalı ile ortaya çıkmış bir kavramdır. Fransız ihtilalı öncesinde derebeylik adı verilen sistemde toprak aristokratların yani soyluların,kralın elindedir.Hukuk sistemi de bunlara göre düzenlenmiş; halk ezilmiş durumda idi. Bilindiği gibi o dönemde coğrafi keşifler ile birlikte mevcut sınıflara bir sınıf daha eklendi..Bu sınıf zenginleşen sermaye sahibi olan burjuvazi sınıfı idi.Fakat hukuk kuralları derebeylere ve krala göre yapıldığından burjuvazi istediğini yapamamaktaydı.
Sac ayağının üçlüsü Kral,derebeyler,kilise idi.İşte Fransız ihtilalı dediğimiz olay burjuvazinin yanına işçi sınıfının desteğini alarak asillere karşı yaptığı devrimdir.Bu devrim ile yeni bir sistem oluşturulmuştur. Yeni oluşan sistemde burjuvazi ve işçi sınıfı egemenliği asillerden alıp halka vermiştir. Bu oluşacak yeni sistemde eşitlik egemen olmalıydı. Bunun için Cumhuriyete ihtiyaç vardı. Yani aslında Fransız ihtilali tamamen iktisadi çıkarların rantların asillerden alınıp halka verilmesi açısından iktisadi kaynaklı bir devrimdir.
Yeni oluşan sistemde burjuvaziler ve işçi sınıfının partisi vardı. Bunlar oluşturulan mecliste yer alacaklardı. 1791yılında ulusal meclisin sağ bölümüne burjuvazi temsilcileri, sol tarafına işçi sınıfı temsilcileri oturdu. Böylece sol ve sağ kavramları dünyada yerini almış oldu.
Ülkemizde bu kavramlar hep ayrışmaya neden olmuştur. Hatta o kadar ileri gidilmiştir ki memlekette sokağa çıkma yasakları ilan edilmiştir. Birçok genç ölmüş ve aileler parçalanmıştır. Ülkemiz üzerinde menfaatleri olan ülkeler için bu siyasi gruplar birer maşa olmuştur. Günümüze gelinene değin onlar tarafından kullanılmışlardır. Sol-sağ kavramlarının ortaya çıkışı ekonomik kaynaklı olmasına rağmen ülkemizde farklı olarak algılanmıştır. Sol görüşü savunanlar dinsiz olarak lanse edilmiş ve birçok çevrede kabul görmüştür. Sağ kesim daha muhafazakâr bir şekilde tanımlanmış ve kabul görmüştür.