Sömürgecilik nedir?
Müstemlekecilik veya kolonyalizm adı da verilen sömürgecilik, bir devletin başka milletleri devletleri, toplulukları, siyasal ve ekonomik anlamda egemenliği altına almasıdır.İlkçağ ve sonrasında nüfus arttıkça, devletler bu nüfusu barındırmak için yeni koloniler oluşturmaya çalışmışlardır.Bu sebepledir ki kolonyalizm olarak da anılmıştır.Günümüzde bu daha çok ekonomik anlamda gerçekleştirilmektedir. Ortadoğu’ya baktığımızda sömürgeciliğin etkilerini oldukça fazlasıyla görmekteyiz. Özellikle ABD ‘nin etkisi devletlerin her alanında kendisini hissettirmektedir.
Genellikle sömürgeci devletler sömürdükleri bölgelerin el, iş gücüne, kaynaklarına pazarlarına el koyarlar ve aynı zamanda sömürge haline getirdikleri halka her alanda baskı uygularlar. Sömürgeciler kendilerinin sömürdükleri diğer insanlardan daha üstün özelliklere sahip olduklarına inanırlar. Egemen durumda olan devletin çeşitli baskı yolları ile kontrolünü ele geçirdiği toplumlardan kendini daha üstün bir durumda görmesi, sömürge olan halkın çeşitli yaptırımlara da maruz kalmasına sebep olmuştur. Demokrasi ile tamamen zıt olan sömürgecilik sistemi, daha çok ekonomik ve askeri yönden fazla gelişmediğine inanılan toplumları hedef alır. Gelişmiş devletlerin ya da gelişmekte olan devletlerin kendi milletinin refah seviyesini yükseltmek için uyguladığı sömürgecilik faaliyetleri, milletlerin bir çok alanda baskı altında tutularak egemen devlet için çalışmasını da sağlamaya yönelik çalışmalar yaparlar.
Gelişmemiş ülkeler bu güçler için iyi bir sömürgedir. Ancak hiçbir zaman bu ülkeleri sömürdükleri kabul etmezler. Onların daha iyi refaha kavuşmalara için çalıştıklarını ifade ederler. Bu algıyı oluşturarak iyimserlik algısının oluşmasını sağlarlar.
Dünya tarihine baktığımızda sömürgecilik uygulamalarının bir hayli fazla olduğunu görmekteyiz. Özellikle sanayi inkılabı ile birlikte sömürge arayışları hız kazanmıştır. Hem ham madde hem de Pazar arayışları sömürgeciliğin gelişmesini ve yayılmasını sağladı. Dini inançların sömürülmesi ile sömürgeciliğe bir dayanak meydana getiren Avrupa devletleri Amerika’nın da keşfedilmesiyle beraber sömürgecilik faaliyetlerine Afrika dışında da büyük bir iştahla devam etmişlerdir.
18. yüzyılın sonların başlayarak 19. yüzyılda devam eden sanayileşmede ki gelişmeler sonucunda buhar makinelerinin kara ve deniz ulaşımında kullanılması ile birlikte yeni uluslar ve kıtalararası ekonomik ve ticari ilişkiler kurulmuş ve geliştirilmiştir. İlk olarak sanayileşmeyi tamamlayan İngiltere diğer ülkelerle ekonomik münasebetlerini daha erken geliştirmiştir. Sömürgecilik için bazen dini sebepler bazen de ekonomik ve askeri sebepler ön plana çıkmıştır. Ancak her halükarda başka devletler üzerinde egemenlik kurulmak üstlenmiştir. 1878 yılında Kıbrıs’a yerleşen İngiltere buraya siyasal ve ekonomik amaçlarla yerleşmiştir. Avrupa 1890 yıllarından itibaren Pazar arayışları sebebiyle sömürgecilik faaliyetlerine hız vermiştir. Çünkü sanayi geliştikçe üretim artmıştır. Üretim arttıkça ürünleri pazarlama ihtiyaçları ortaya çıkmıştır. Aynı zamanda üretime devam etmek için ham madde ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Bu nedenle büyük güç haline gelen Avrupalı ülkeler yeni topraklar elde etmeye çalışmışlardır. 19. Ve 20. Yüzyılda demiryolu vasıtasıyla sömürgecilik daha çok gelişmeye başlamıştır. Özellikle Afrika ve Asya ‘da gelişmemiş ülkelerin sömürgeleştirilmeye çalışıldığı görülmektedir. Ancak bu ülkeler her zaman için niyetlerini hep kamufle etmişlerdir. Bir çok yerde demokrasiyi yerleştirmeye çalıştıklarını ifade ederek o ülkeleri kendilerine bağımlı hale getirmişlerdir.
Fransa sömürgecilik faaliyetlerini daha çok Kuzey Afrika üzerinden sürdürürken. İngiltere Hindistan üzerinden yürütmeye çalışmıştır. ABD ise Ortadoğu üzerinde sürekli yeni senaryolar uygulayarak burada bir güç haline gelmiştir. Günümüzde sömürgecilik faaliyetleri gelişmemiş ülkeler üzerinde hala uygulanmaya devam etmektedir.