Sterilizasyon nedir?
Ülkemizde yaygın olarak dezenfeksiyon ile aynı anlamda kullanılan sterilizasyon kelimesi birçok insan için mikropların öldürülmesi manasına gelir. Basit bir tanımla açıklamak gerekirse sterilizasyon, belirli bir ürünün içindeki ya da üzerindeki “tüm mikropların” öldürülmesidir. Bu tanımla dezenfeksiyon ile sterilizasyon arasındaki kavram farkı da ortaya çıkmaktadır. Zira dezenfeksiyon işlemleri bir ürünün içindeki ya da üzerindeki “yalnızca hastalığa neden olacak zararlı mikroorganizmaları” hedef alırken, sterilizasyon ilgili ürünün ve/veya cismin üzerindeki ya da içindeki zararlı zararsız gözetmeden tüm mikroorganizmaların yok edilmesidir. Dezenfektan etkisi bulunan maddelerin kullanılması da bu kavram karışıklığına neden olur. Zira Oksijenli su gibi dezenfektanlar sterilizasyon işlemlerinde de kullanılmaktadır.
Modern tıp alanında farklı uygulamalarla geliştirilen sterilizasyon teknikleri, özellikle cerrahi müdahalelerin yapıldığı aletlerin üzerinde kalan mikroorganizmaların sağlık açısından risk oluşturmaması için büyük önem taşır. Hekimlerin ameliyatlarda kullanacağı tüm aletlerin önceden uluslararası kabul gören tekniklerle sterilize edilmesi gerekir. Ülkemizde genellikle ameliyat aletlerinin sterilizasyon işlemleri konteyner adı verilen demir kaplarla yapılır. Bu demir kapların içine yerleştirilen ameliyat aletleri “otoklava” denen bir cihazla sterilize edilir. Morötesi ışınlardan ya da Ozon gazından faydalanarak bu işlemi başarıyla gerçekleştiren bu otoklav aletleri, yeni teknolojilerle birçok farklı teknik kullanarak da sterilizasyon işlemlerini yapabilmektedir.
Nemli ısı buharının sterilizasyon işlemlerinde kullanılması ile birlikte cerrahi müdahalelerden sonra mikropların vücuda yerleşmesine bağlı olarak oluşan komplikasyonlarda ciddi azalma görülmüştür. Ülkemizde yaklaşık olarak 40 yıldır kullanılan otoklav aletlerinin ilk örnekleri su buharı kullanarak aletlerin üzerindeki mikroorganizmaların yok edilmesini sağlamaktaydı. Su buharının insan sağlığı açısından herhangi bir zararının bulunmaması, geliştirilen ilk sterilizasyon cihazlarında bu tekniğin kullanılmasına neden olmuştur. 130 derecenin üzerindeki sıcaklıklarda 2 ATM atmosfer basıncına yakın değerlerde yaklaşık olarak 2-3 dakika tutulan aletler, üzerindeki tüm mikroorganizmalardan arınmaktadır. Sıcaklığın ve basıncın daha az olduğu ortamlarda yapılan sterilizasyon işlemlerindeyse ameliyat aletlerinin cihaz içinde kaldığı süre uzayarak 7-8 dakikaya kadar çıkmaktadır.
Ülkemizde su buharıyla yapılan sterilizasyon işlemleri haricinde kuru ısı olarak adlandırılan tekniklerle de aynı işlem yapılmaktadır. Birkaç yıl öncesine kadar “etüv” kullanılarak yapılan kırı ısı sterilizasyonundan ortak alınan kararla vazgeçilmiştir. Yapılan incelemeler etüv ile sterilizasyon yapılması halinde bazı bakterilerin yok olmadığını ortaya çıkarmış ve bu nedenle kuru ısı ile sterilizasyon yönteminde etüv kullanımına son verilmiştir. Süzme yöntemi ve ışına maruz bırakma gibi farklı teknikler de ameliyat aletlerin sterilizasyonu için kullanılmaktadır.