Su döngüsü nedir, nasıl oluşur?
Dünyadaki “toplam” su kaynaklarının sabit miktarda olduğu ve bu su kaynaklarının belirli bir dönüşüm süreci geçirse de toplam miktarın her zaman aynı kaldığını ifade etmek için kullanılan bir tabir olan su döngüsü, dünyamızdaki birçok doğa olayı gibi düzenli periyotlarla devam eden döngüsel bir süreçtir. Su döngüsünün ilgili olduğu kut kütleleri; okyanuslar, göller, denizler ve yeraltı sularıdır. Suyun sürekli bir hareket halinde olduğu dünyamızda her zaman sıvı halde su kütleleri bulunsa da, bu suyun önemli bir miktarı da “buhar ve buz” olarak bulunur. Suyun sürekli devam eden hareketi ve biçim değiştirmesi anlamına gelen su döngüsü; dünyamızdaki suyun asla yok olmaması, sürekli hareket etmesi, değişim hali içinde olması ve toplam su miktarının asla değişmemesi anlamına gelmektedir.
Canlılık için gerekli olan enerjinin temel kaynağı olan güneş canlıların oldukça büyük bir bölümü için gerekli olan tüm maddelerin “döngüsel olarak” karşılanmasını sağlar. Doğal döngü olarak ifade edilen ve güneş enerjisinin çok büyük öneme sahip olduğu bu süreç; su gibi yaşamın temel kaynağı olan bir maddenin de sürekli yenilenmesini sağlar. Yeryüzü ile atmosfer arasında sürekli bir su trafiği yaşanmaktadır ki, su döngüsünden kasıt da suyun bu döngüsel hareketidir. Dünya üzerinde yaşayan ve aralarında insanoğlunun da bulunduğu canlılar için kritik derecede öneme sahip olan su, güneş ışınlarının su kütlelerinde “sıvı halde bulunan su buharlaştırması” ve böylece atmosferin su buharı ile dolmasını sağlar.
Su buhar hale geçerek atmosfere karışır ve böylece su döngüsünün da ikinci aşaması başlar, ısınan hava yükseldiğinden ve yeryüzünden yükselen hava sürekli soğuduğundan, belirli bir yükseklikten son su buharı kritik bir yoğunlaşma seviyesine ulaşır. Su döngüsünün üçüncü aşaması olan yoğunlaşma, su buharının yükselerek yoğunlaşması ve su damlacıklarına dönüşerek tekrar yeryüzüne inmesini sağlar. Yoğunlaşan su buharının suya dönüşmesi yağmur, dolu ya da kar gibi doğal yağış türleriyle gerçekleşebilir. Bu doğal yağış türlerinin tamamı su döngüsünün rutin bir parçasıdır. Yağmur suyu olarak yeryüzüne inen suyun önemli bir miktarı akarsulara karışır ve akarsular yardımıyla da “geldikleri yer olan” denizler ile okyanuslara geri döner.
Su döngüsünün son aşamasında suyun denizler ile okyanuslara tekrar geri dönmesi söz konusu olsa da, bu suyun önemli bir miktarı da göllere yani durağan su kaynaklarına ulaşır. Ayrıca toprak da suyu emerek belirli bir miktarda suyun yeraltına geçmesine ve yeraltı sularının oluşmasına neden olur. Şüphesiz toprağın suyu emdiği bu süreç bitkilerin yaşamı için de oldukça önemli bir süreçtir. Böylece dünya üzerinde periyodik olarak tekrarlanan ve “temel enerji kaynağı güneş olan” bir su döngüsü yaşanır. Su döngüsü dünya üzerindeki canlılık için “olmazsa olmazlardan biridir”.