Şüphe nedir, nasıl yaşanır?
Şüphe kişilerin bir durumdan dolayı yaşadığı güvensizlik ve olaydan emin olamama duygusu olarak yaşanmaktadır. Bu yaşananı inanç ve inançsızlık arasında kalan bir duygu olarak tanımlayabiliriz. İnsanlar bu etkileri bazı hallerde gereksiz ve aşırı yaşanmış bir duygu olarak kabul edebilir. Şüphe duygusu aşırı uçlarda yaşandığında, bu kişiler paranoyak ya da kuşkucu olarak tanımlanır. Bu his bir yargıdan ya da hükümden önce yaşanacak tereddütle beraber ortaya çıkar. Bunun sebepleri yaşanmış olayın inandırıcılığıyla doğru orantılıdır. Bunun etkisi kişiden kişiye değişim gösterir. Paranoyak olarak kabul edilen kişiler çoğu zaman tereddüt yaşar. Psikologların bu olay karşındaki düşüncesi şüphenin kişinin kendi fobisi olduğunu yansıtır. Şüphe duygusu genelde insanların doğru bilgilere ulaşmak için kullandığı bir araç olarak kabul edilmektedir.
Şüphe bir hastalık mıdır?
Psikolojik hastalıkların bir hastalık olarak kabul edilmesi için hayatı etkisi altına alması ve kişilerin işlevselliğini bozması gerekmektedir. İnsanlar kişilik yapıları gereği günlük yaşamlarında değişik olaylar karşısında şüphe duygusunu yaşar. Bu duygular çoğunlukla hayatı etkilemeden yaşanmaktadır. Ancak bazı kişilerdeki etkileri geçici olmaz. Kişiler düşüncelerinde sürekli olarak kendisine gelecek zararları, aldatılmaları var edip, yaşam kalitelerini bozacak bir düzeyde yaşam sürerler. Düşünceleriyle doğru orantılı olan kanıtları arar, bunları şüphe duydukları olaya göre uydurmaya çalışırlar. Düşüncelerini doğrulayacak şekilde öfke duygusunu yaşamakta, mutsuzluk ve kaygı duymaktadırlar. Bu aşamadan sonra şüphe yerini psikolojinin hastalık olarak kabul edeceği paranoyaya bırakacaktır. Bu etkilerin önü alınmazsa, toplumda kişilere zarar verecek eylemler yaşanmaya başlar. Kişiler şüphelerinin doğru olduğu konusunda düşünceler taşıdığından, tedavi için kendiliğinden bir harekette bulunmaz. Bu kişilerin sorunları için tedavi olması çevresinden gelecek etkiler doğrultusunda gerçekleşebilir. Kişiyi rahatsızlığı konusunda tedavi olması gerektiğine ikna edecek bir yakını bulunuyorsa, bu zararlı düşüncelerinden kısa sürede kurtulabilir. Paranoya sahibi bireylerin yakınları, şüphelerinin doğru olmadığını anlatırken karşısındaki öfkeye kapılabilir, karşısındakine karşı güvensizlik duygusu içine girebilir. Bu sebeple bu hastaların bu konuda ikna edilmesi için çaba gösterilmeden, sadece tedavi olmaları konusunda ikna edilmesi gerekir. Paranoya içindeki kişilerin bunu olumsuz etkiler gösterecek kadar ileriye götürmesine izin vermeden, tedavi olması sağlanmalıdır.
Şüphe ve paranoyadan kurtulmak için ne yapılmalıdır?
Bu etkileri aşabilmek için önce bir sorunun varlığı kabul edilmelidir. Kendi düşüncelerinize ve davranışlarınıza değer vermeniz ve bunları telafi edebilmek için çaba göstermeniz gerekir. Bunu sağlayabilmek için başkalarıyla kendinizi eşit görmeniz gerekir. Bu davranışınız size başka insanlardan şüphe duymamanızı sağlar. Düşüncelerinizde var olan şüphelerin doğruluğunu öğrenmeye çalışmak daha etkili bir davranış olacaktır. Şüpheli düşüncelerinizi doğrulamak için gerekli cevapları bulabilmek adına önce kendinizi sorgulamanız gerekir. Duyduğunuz ve öğrendiğiniz haberlerin yalan ya da doğru olduğu konusunda araştırma yapılmalı, bunlara ne derece güveneceğiniz değerlendirilmeli, olmayan konulara varmış gibi değer verilmemeli, insanları yaşamınıza katma konusunda şüpheci davranmamalısınız. Kendinizi yöneten başkalarının olup olmadığını, sizin tavırlarınızın başkaları tarafından ne kadar desteklendiğini, bu kişilere karşı ön yargıyla yaklaşıp yaklaşmadığınızı önce kendinizi sorgulamalısınız. Bu düşünce ve davranışlar çocukluk çağında yaşanan travma ya da çevresel etkilerden dolayı oluşabilir. Kişiler kendisini korumak için şüphe etmeyi uygun gördüğünden, başka insanların kendisine yaklaşmasına izin vermez. Bu etkilerden kurtulabilmek için kişiler profesyonel destek almalıdır.