Susanna Tamaro kimdir?

Ülkemizde özellikle “Yüreğinin Götürdüğü Yere Git” adlı romanıyla kısa süre içinde son derece geniş bir okur kitlesine sahip olan İtalyan yazar Susanna Tamaro, İtalyan kent soylu bir ailenin kızıdır. 1957 yılında Trieste’de dünyaya gelmiştir. Tamaro doğumunun hemen sonrasında anne-babası ayrıldığı için anneannesi büyütmüştür.
Susanna-Tamaro
1963 yılında okula başlamıştır. Kırmızı tuğlalarla örülü kocaman bir bina. İki ayrı girişi var. Biri kızlar, diğeri erkekler için… Okulun heyecan verici olacağını düşündüm, fakat hayal ettiğim gibi olmadı. İlkokulun ilk yılında öğretmeni Ms. Soldati’nin yardımlarıyla, yazı yazmaya başlamıştır. Yazar okulu son derece sıkıcı bir yer olarak görmektedir.1976 yılının Haziran ayında öğretmenlik sertifikası alan Tamaro Eylül ayında Roma’daki Deneysel Sinema Merkezi’ne devam etmek için burs kazandı.Böylece başkente gitmiştir. Öğretmeni Valerio Zurlini’den tekstleri senaryolaştırmayı öğrenmiştir. 1977 yılında bütün yaz boyunca Trieste’de yönetmen Salvatore Samperi’nin asistanı olarak çalışmıştır. O

Zor bir çocukluk dönemi geçirmiş olan ünlü yazar Tamaro, henüz 18 yaşındayken, bir depreme tanık etmiş, uzun süre etkisinde kalmıştır. 25 yaşındayken ölümcül bir hastalık geçirmiştir.

Susanna Tamaro, 27 yaşında yazmaya başlamıştır. Büyük başarılara imza atmış olan yazarı bir çok ünlü yazar gibi lk denemelerinde başarısız olmuş ama bunlara aldırmadan yoluna devam etmiştir. Susanna Tamaro, “Tek Bir Ses İçin” adlı kitabıyla edebiyat çevresinde büyük yankı uyandırmıştır. Daha sonra orijinal adı “Va’ dove ti porta il cuore” olan”Yüreğinin Götürdüğü Yere Git” adlı ünlü eseri ona daha büyük bir ün kazandırır. (Bu kitap aylarca İtalya’da en çok satan kitaplar listesinin başı olmuştur.). Roman 80 yaşındaki bir büyükannenin, uzaklardaki torununa yazdığı mektuplardan oluşuyor. Oldukça sade, gündelik konuşma diliyle yazılmış olan bu sevgi dolu mektuplar, hem bir iç döküş, hem de bir bilgenin vasiyeti niteliğindedir. .Genel olarak günlük ya da mektuplar şeklinde yazmayı tercih ettiği görülmektedir. Olayları birinci ağızdan anlatma yoluna gitmiştir. Eserlerinde hep bir hüzün görülmektedir. Kahramanları genel olarak ölümün eşiğine gelmiş olan ama bu durumu kabullenmiş; hayatta aradığını bulamamış insanlardır.
Edebiyat çevrelerinden uzak kalmayı tercih eden, basında ve televizyonda fazla görülmek istemeyen ve tam bir doğa tutkunu olan Tamaro, Orviteo yakınlarındaki kırsal arazide küçük bir evde hayatını sürdürmektedir. Bir de çiftliği var. Çiftliğinde ise köpekleri, keçileri, inekleri, atları bulunmaktadır.
Susanna Tamaro’nun onu başarıya götüren, hem acıyla hem de umutla dolu olan hayat hikayesini yıl yıl kendi ağzından dinlemek isteyenleri aşağıdaki satırlara davet ediyoruz.
Hürriyet gazetesine verdiği röportajda günümüzün edebiyatına da, teknoloji çılgınlığına da mesafeli durduğu belirtmiştir.

Sanal dünyada insani duyguları koruyabilmenin zor olduğunu belirten yazar, belki sadece bunun dışında olanlar, sanallaşan ve gittikçe soyut bir hal alan bu yeni hayat tarzının sınırlarını ve tehlikelerini açıkça görebildiğini ifade etmiştir.

Türkçeye çevrilen eserleri
Roman
1- Aklı Bir Karış Havada (1989)
2- Büyülü Çember (1994)
3- Yüreğinin Götürdüğü Yere Git (1994)
4- Anima Mundi (Dünyanın Ruhu) (1997)
5- Daha Çok Ateş Daha Çok Rüzgar (2002)
6- Yüreğimin sesini dinle (2007)
7- Sonsuza Kadar
8- Luisito – Bir Sevgi Öyküsü (2008)
9- Her Melek Korkunçtur (2013)
Öykü
1- Tek Ses İçin (1998)
2- Yanıtla Beni (2001)

Çocuk kitabı
1. Kitaplardan Korkan Çocuk (2000)
2. Tobia ve Melek (2000)
3. Tombul Yürek (1999)
Günlük – Söyleşi
1. Sevgili Mathilda, İnsanın Yürümesini Dört Gözle Bekliyorum (2000)
2. Eve Doğru (2000)

Bir Cevap Yazın