Süveyş Kanalı nedir?
Akdeniz ile Kızıldeniz’i birbirine bağlayan ve yapıldığı günden bugüne stratejik önemi daha da artan bir su yolu olan Süveyş Kanalı, Osmanlı İmparatorluğu döneminde dahi üzerinde konuşulan bir projedir. Baharat Yolu’nun eski işlevini kazanması için Osmanlı tarafından temelleri atılan ve o döneme göre dünyanın en büyük mühendislik projelerinden biri olan Süveyş Kanalı’nın yapımı “ne yazık ki” İngilizler tarafından tamamlanmıştır. 1869 yılında İngiltere tarafından açılan Süveyş Kanalı, “dünyada kapaksız olarak çalışan” en uzun kanal olma özelliğine de sahiptir. Sina Yarımadası’nın Batı kısmında yer alan Süveyş Kanalı aslında Napolyon’un Mısır seferinden sonra dahi düşünülen bir projedir.
Günümüzde gerek stratejik gerekse de ekonomik açıdan incelendiğinde Süveyş Kanalı hiç şüphesiz dünyanın en önemli su yolları arasında yer almaktadır. Yüzyıllar öncesinden deniz ticaretinin daha kısa mesafelerde gerçekleşmesi üzerine düşünceler geliştirilmiş ve bu imkanın sağlanması için en uygun yer de Sina Yarımadası olarak görülmüştür. 1799 yılında Mısır’ı fetheden Napolyon da Süveyş Kanalı projesi üzerinde düşünmüş ve mühendislerinden bu konu hakkında bir rapor istemiştir. Toplam uzunluğu 163 kilometre olan Süveyş Kanalı’nın en dar bölümü ise 300 metre genişliğe sahiptir. Avrupa’ya giden ticaret gemilerinin rotasında yer almak “zorunda olan” Süveyş Kanalı, Asya ile Avrupa arasında bir köprü görevi görmektedir.
Osmanlı Dönemi boyunca ekonomik açıdan büyük önemi olan Baharat Yolu’na alternatif aramak isteyen Avrupalı ülkeler, yürüttükleri “sömürgecilik” politikaları ile Yeni Dünya’yı keşfetmiştir. Bu dönem içinde Baharat Yolu’nun eski önemine yeniden kavuşması üzerinde çalışan Osmanlı Devleti, ticaretin yeniden canlanmasını sağlayacak Süveyş Kanalı projesine resmen başlamıştır. Süveyş Kanalı’nın deniz taşımacılığının kilit noktası haline geleceğini ön gören Osmanlı padişahları projeye büyük önem göstermiş ve gelecekte Avrupalı ülkelerin bu deniz ticareti yoluna bağımlı hale geleceğini fark etmiştir. Ancak 1. Dünya Savaşı sonrası zayıf düşen Osmanlı 2. Dünya Savaşı’nın “köşe kapmaca” oyununda dışarda kalmış ve Süveyş Kanalı’nın yapımı İngilizler tarafından tamamlanmıştır.
Yaklaşık olarak 12 metre derinliğe sahip olan Süveyş Kanalı, benzerleri ile kıyaslandığında neredeyse “sıfır” kaza oranına sahip bir su yoludur. Süveyş Kanalı’ndan geçmek isteyen gemilerin “su kesiti” en fazla 10,3 metre olmak zorundadır. Zira su kesiti bu mesafeden daha fazla olan gemiler kanal yolculuğu boyunca karaya oturma riski ile karşı karşıya olduğundan kanaldan geçiş izni alamamaktadır. Gündüz olduğu hızla gece de geçiş imkanı sağlayan Süveyş Kanalı, 1951 yılında yeni bir bölüme de sahip olmuştur. Kantara ile Firdan arasına 1951 yılında yapılan “alternatif yol”, kanal boyunca artan gemi trafiğinin büyük oranda azalmasını sağlamıştır.