Tarih felsefesi nedir?
Eleştirel veya kurgusal olmak üzere temel iki dala ayrılan tarih felsefesi; tarih olarak insanlara anlatılanlar hakkında “kavramlar üzerinden” fikir yürütmektedir. Çoğunlukla tarih olarak günümüzde anlatılan olayların rasyonel bir bakış açısı ile incelenerek eleştirilmesi olarak algılanan tarih felsefesi, aslında akademik düzeyde yapılan pek çok araştırmayı bünyesinde barındıran son derece geniş bir felsefe okuludur. Hiçbir etki altında kalmadan objektif bir biçimde ya da bir başka değişle nesnel bir bakış açısıyla olayların değerlendirilip değerlendirilemeyeceğini inceleyen ekol “eleştirel tarih felsefesidir”. Tarih perdesine yansıyan olayların kimler tarafından yansıtıldığına ve bu kişilerin kendi çıkarlarını bu aktarım esnasında ön planda tutup tutmadığına dair teorilerin geliştirildiği eleştirel tarih felsefesinde, tarih biliminde temel kaynak olarak görülen belgelerin içeriğine dair fikir de yürütülmektedir. Her belgenin mutlak doğru olarak kabul edilip edilmemesi gerektiğine dair tartışmaları da konu alan bu ekol, nesnelliğin olayların aktarımında ne denli göz önüne alındığını da inceler.
Eleştirel tarih felsefesinden oldukça farklı konularla ilgilenen kurgusal tarih felsefesi, olayların içeriğinden ziyade önemine dair fikir yürütür. “Bilinen” insanlık tarihinin ilk gününden bu yana yaşanmış ve yaşanmakta olan olayların medeniyet açısından önemini inceleyen bu tarih felsefesi ekolü, hangi olayların daha önemli olduğuna ve bunun nedenlerini araştırır. Bilinen medeniyet tarihinde önemli olarak tanımlanan olayların hangi sebeplerden ötürü “önemli” olarak isimlendirildiğinde dair tartışmaları da konu alan kurgusal tarih felsefesi, toplumları ve hatta günümüz dünyasını etkileyen olayları önemine göre derecelendirmeye de çalışmaktadır. Genel olarak tarih felsefesinin sadece tarih sürecinde yaşanan olayların tarihleriyle değil, bu olaylara neden olan etkiler ve yaşananların etkileri üzerinde kafa yorduğu söylenebilir.
Medeniyetin kurulmasını sağlayan motivasyon ve insanoğlunun tarih sürecinde yaşadığı olayların perde arkası üzerine kafa yoran tarih felsefesi, olayları ortaokul yıllarında bir çizgi halinde gösterilen zaman sürecinde sıralı olarak yaşanan olaylar şeklinde algılamaktan ziyade olayların bu şekilde olmasına neden olan etkenler üzerine fikir yürütmektedir. Bu aşamada devreye metafizik odaklı tarih felsefesi yorumları da devreye girmektedir. İnsanlar inanç sistemlerine göre tarih felsefesine teist bir bakış açısıyla yaklaşabilir ve insanoğlunun dünya üzerindeki yaşamının ilk günden itibaren Tanrı tarafından kontrol edildiğine de inanabilmektedir. Bu tür yorumlara Tanrı’nın zaman kavramının dışında olması ve Einstein ile birlikte zamanın da değişken bir boyut olduğunun anlaşılması gibi daha derin konular dahil olduğunda, tarih felsefesi muazzam derece derin hale gelen bir konuya dönüşmektedir. Bunun dışında tarihin önemli olarak nitelendirilen insanlar tarafından şekillendiğinde kabul eden bireyci tarih felsefesi yorumları da bulunmaktadır.