Taşhiyeciler kimdir?
Arapça “tahşiye” kelimesinin TDK sözlüğünde dipnot yazma, çıkma yapma olarak tanımlanmaktadır. Tahşiyeciler ismi ise Tufan Ergüder açıklamalarında Risale-i Nur kitaplarına haşiye yazmalarından ileri geldiğini beliritiyor. “Haşiye” kelimesi ise bir kitabı açıklamak için yazılan kitap ve dipnot anlamlarına geliyor. Tahşiyeci de böyle kitaplar yazan kişiye deniyor.
14.12.2014 tarihinde gerçekleştirilen operasyonun en çok merak edileni Tahşiyeciler oldu. Operasyonun nedeni olarak gösterilen Tahşiyeciler kimdir? Polisin tespitlerine göre, 6 Nisan 2009 günü Fethullah Gülen, “Herkul.org” sitesinde yayınlanan “İrtica paranoyası” adlı konuşmasında ‘Tahşiye’den bahsetti. Bu konuşmalardan sonra 8 Nisan 2009 tarihli Zaman Gazetesi’nde, “Terör örgütü üretenler yeni tezgah peşinde” başlığıyla yayınlanan yazıda da ‘tahşiye’ adı kullanılmıştı.
9 Nisan 2009 tarihinde Samanyolu TV’de yayınlanan ‘Tek Türkiye’ dizisinin 64. bölümünde ‘Tahşiye’ adlı bir örgütten bahsedilmişti. Bu dizide, “Bombaların seri numaralarını silin, evlerde silah çıksın” şeklinde bazı hilelerden bahsedilmişti. İddialara göre Fethullah Gülen senaryoyu yazmış, Zaman gazetesihaberini yapmış, Samanyolu TV dizilerde bu “suç!” örgütünü açık bir şekilde hedef göstermişti. Savcıların işi artık çok daha kolaydı. Savcı emir verdi polis düğmeye bastı. 11 Nisan 2009 tarihinde İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne isimsiz, imzasız ve tarihi olmayan bir ihbar mektubu geldi. Bu mektupta, tahşiyeci olarak adlandırılan Mehmet Doğan Grubu ihbar edildi. Mehmet Doğan, bilhassadinler arası diyalog olarak adlandırılan uluslararası projelere muhalefetiyle tanınan bir kişidir. 23 Nisan 2009 tarihinde Samanyolu’nda yayınlanan Tek Türkiye dizisinin 66. bölümünde Tahşiye Adlı örgütten bir daha bahsedildi. Burada Mehmet Doğan grubunun yayınevi olan ‘Rahle’den örgüt olarak bahsedildi. 26 Nisan 2009 tarihinde, B Gazetesi’nde Nuh Gönültaş “Tahşiyeciler deşifre oldu, isim değişikliğine gidilmesi lazım” başlıklı ilginç bir yazdı. 29 Nisan 2009 tarihinde İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü, İstanbul Terörle Mücadele Şubesi’ne bir yazı geçerek soruşturma yapılmasını istedi.
4 Mayıs 2009 tarihinde İstanbul Başsavcılığı’ndan soruşturma izni alındı. Soruşturmada grubun adı, “Molla Muhammediciler Tahşiyeciler” olarak kullanılmıştı. 5 Mayıs 2009 tarihinde ise telefon dinlemelerinin başladığı görülmektedir. 6 Mayıs 2009 tarihinde grubun adı kayıtlarda ‘El Kaide yanlısı Radikal Mehmet Doğan grubu’ olarak geçmeye başlamıştır.
7 Ocak 2010 tarihinde İstanbul Valiliği, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Başkanlığı’na Muş merkezli olarak faaliyet gösteren El Kaide yanlısı Mehmet Doğan Grubu’nun bütün ülke genelinde 16 ilde yapılandığını belirtti. Anayasal düzeni benimsemediği belirtilen grup üyelerine yönelik operasyon talebinde bulunuldu. Emniyet Genel Müdürlüğü’nün onayı ile 22 Ocak 2010 tarihinde 16 ilde yapılan eş zamanlı operasyonda, 132 kişi gözaltına alınırken 38 kişi tutuklandı.
Mehmet Doğan 22 Ocak 2010 tarihinde Türkiye çapında El Kaide bağlantılı yerlere düzenlenen operasyonda gözaltına alınmış ve 17 ay tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilmişti. Gece yarısı operasyonuyla gözaltına alınan Tahşiyeciler örgütünün lideri 66 yaşındaki Mehmet Doğan ise “Gözümde yüzde doksan oranında görme kaybı var. Ayrıca MS hastasıyım başkasının yardımı olmadan hareket dahi edemem. Şimdiye kadar örgüt kurmadım da 66 yaşından sonra mı örgüt kuracağım” diye konuştu.
17 ay boyunca tutuklu kalan Taşhiyeciler lideri Mehmet Doğan suç duyurusunda bulundu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan bu suç duyurusunda, “Emniyet raporlarında ve devletin elindeki belgelerde açıkça görüleceği üzere paralel yapının hedef gösterdiği kişiler o zamana kadar asayişi ihlal edecek bir tek hadiseye dahi karışmamıştı. Çevrelerinde güzel ahlaklı olarak bilinen kişiler, bir gecede terörist ilan edildi. Dehşetli bir komplo ve senaryo hayata geçirildi. Biz yalnızca hakkın tecelli etmesini istiyor, suç duyurusunda bulunuyoruz” denildi.
Gülen grubu ile Tahşiyecilerin çelişkileri
– Tahşiyeciler zekatın kişiye verilmesi gerektiğini, herhangi bir kuruma zekat verilemeyeceğini söylüyor.Gülen Cemaati ise buna karşı çıkıyor.
– Tahşiyeciler dinler arası diyaloga karşı olduklarını belirtiyor. Diyalog yanlısı Gülenciler’e de dinsiz diyorlar.
-Taşhiyeciler Fethullah Gülen’in Nur risalelerine ters mana verdiğini, tahrif ettiğini iddia ediyorlar.
– Tahşiyecilerin Güneydoğu’da geniş tabanı olduğu iddia ediliyor.