Teokrasi nedir?
En basit tanımlama ile devletin din hükümlerine bağlı olarak yönetilmesi olan teokrasi, kendi içinde birçok dinamiği bulunan ve devletin yönetimini elinde tutan siyasi otoritenin tutumuna göre farklılık gösteren kompleks bir yönetim biçimidir. Dini otoritenin doğrudan devletin siyasi otoritesi haline dönüştüğü teokrasi rejimi ile ilgili siyaset bilimcilerin ve sosyologların oldukça farklı görüşleri mevcuttur. Ruhban sınıfının devleti yönetmesi şeklindeki tanımlara şiddetle karşı çıkan siyaset bilimcileri olduğu gibi, bu kişilerin de mevcut dinlerinden ötürü bu tür tanımlamalara karşı çıktığını ve aslında tanımın bu şekilde olması gerektiğini savunan bilim insanları da bulunmaktadır.
Eski Yunanca “Theokratia” kelimesinden türeyen bir kelime olan teokrasi, günümüze dek başta Avrupa olmak üzere birçok toplum tarafından “Tanrı düzeni” şeklinde de tanımlanmıştır. Kelimenin içinde bulunan “Theos” kökü Hint Avrupa dil ailesine mensup dillerin konuşulduğu birçok toplumda “Tanrı” manasına geldiğinden, teokrasi rejimi de doğrudan “Tanrı’nın hükümlerinin yerine getirilmesi” şeklinde algılanmıştır. Bu çerçeveden çıkarak inceleme yapan sosyologlar ve siyaset bilimcilerinin büyük bir çoğunluğu, teokrasi rejiminin asıl anlamında kullanılmadığını söylemiştir. Zira teokrasi düzeniyle ilgili oluşan bu kavram karmaşası, politik idare ile ilgili de birçok sorunu peşi sıra getirmiştir.
Teokrasi yönetimine dair ilk yazılı İngilizce metinlere 17. yüzyıldan itibaren rastlanılırken, Tevrat kaynaklı metinlerde çok daha eski dönemlere ait kullanımlar mevcuttur. Dolayı ile birçok sosyolog yaptıkları incelemelerde teokrasi yönetiminin bilinen insanlık tarihinin ilk dönemlerinden beri var olduğunu söylemiştir. Teokrasi yönetimi ile ilgili günümüzde hakim olan birçok düşüncenin 19. yüzyıl Avrupa’sındaki Sanayi Devrimi sonrası ortaya çıkan akımlar ile şekillendiği söylenebilir. Zira 1825 yılından itibaren Avrupa kaynaklı metinlerde teokrasi rejimi, din adamları tarafından “dine dayalı hükümlere göre” yönetilen devlet düzeni şeklinde kullanılmıştır.
Devletin yönetim için belirlediği kuralların tamamının dini hükümlere uygun olarak belirlendiği teokrasi rejiminde nadir de olsa dini kurallar ile tamamen örtüşmeyen uygulamalar da görülür. Lakin din hükümleri ile taban tabana aynı olmayan bu kuralların tamamının da aslında dine kaynaklı tutumlardan yola çıktığı görülmektedir. Teokrasinin hakim olduğu devletlerin hukuksal sistemleri de doğrudan dini hükümlere bağlıdır. Zira teokrasi ile yönetilen çoğu toplumda hukuki işler din adamları tarafından yürütülmüştür. Rasyonel düşüncenin hakim olması gereken teokrasi rejiminde din adamlarının dogma mantığı ile hareket etmesi gerekir. Toplumu oluşturan bireylerin günlük yaşamında karşılaştığı sorunların din adamları tarafından pratik çözümlerle ortadan kaldırılması ve bunun da yapılırken dini hükümlere bağlı kalınması, teokrasi rejiminin uygulamada oldukça titiz davranılması gereken temel konularından biridir.