Teoloji nedir?
Ülkemizde daha çok “ilahiyat” olarak anılan teoloji bilimi, dini konularla ilgilenen bir bilim dalıdır. Teoloji her ne kadar doğa ve uygulamaları bilimlerinin hakim olduğu Batı üniversitelerinde bir ana bilim dalı olarak kabul edilmese de, söz konusu inanç olduğundan bu konuda birçok farklı görüş de hakimdir. Batı üniversitelerinde teoloji felsefenin bir uzantısı ya da ikincil bir dal olarak kabul edilir ve teoloji ile ilgilenenlere teolog ya da ülkemizde olduğu gibi ilahiyatçı denir. Tanrıbilim ve Dinbilim olarak da ifade edilen teoloji, aslında yüzyıllar boyunca Avrupa ve Ortadoğu coğrafyasında kurulan neredeyse tüm üniversitelerin temel konusu olmuştur. Özellikle Orta Çağ yıllarında Avrupa’da üniversite demek, teoloji üzerine eğitim veren okullar demektir. İslam hakimiyetinin söz konusu olduğu Ortadoğu da ise daha çeşitli okulların olduğundan söz etmek mümkündür.
Avrupa tarihini ilgilendirdiği kadar medeniyet tarihi açısından da çok önemli olan Rönesans, Reform ve Aydınlanma hareketi gibi süreçler Avrupa’dan başlayarak tüm dünyada üniversitelerin teolojiyi esas alan eğitim anlayışının değişmesine neden olmuştur. Günümüzde hala İslam ve Hıristiyan inancına göre çok önemli olan teoloji, toplumumuzda büyük çoğunlukla “din felsefesi” ile karıştırılmaktadır. Din felsefesi de tıpkı teoloji gibi Tanrı ve din gibi kavramlarla ilgilense de, bu konuda farklı bir yaklaşım benimsemiştir. Zira teoloji Tanrı, ahiret, günah, sevap ve genel hatlarıyla din gibi kavramları incelerken kutsal kitapları ve peygamberlerin hadislerini esas alırken, din felsefesi bu tarz bilgileri bir kaynak olarak görmez ve temeline düşünceyi koyar.
Hıristiyan teolojisi ile İslam teolojisi yani ilahiyat arasında da kalın çizgilerle ayrılan farklar bulunur. Hıristiyan teolojisi; melek bilimi, vahiy bilimi, İsa Mesih, Misyonerlik faaliyetleri yani Hıristiyanlığın yayılması ve kilise azizleri gibi alt dallardan oluşmaktadır. İslam teolojisinde ise temel branşlar; tefsir, tasavvuf, kelam, fıkıh, hadis ve kıraat gibi konular etrafında oluşur. Her iki dininde Tanrı kavramını algılayış biçimi farklı olduğundan, teoloji kapsamında inceledikleri konular da birbirinden büyük oranda farklılık gösterir. Ancak her iki dinin teolojisinde de “Aristocu” felsefe yöntemleri kullanılmakta ve bu açıdan ele alındığında “yaklaşım metodu” olarak bu iki teoloji arasında bazı benzerlikler görülebilmektedir.
Gelişen çağ ile birlikte insanoğlunun değişen ihtiyaçlarına cevap bulmak ve değişim süreci içinde oluşan yeni olaylara “dini hükümler” vermek de teolojinin ilgi alanları arasındadır. Dini hüküm olarak da ifade edilen bu durum, akıla uygun ve modern çağ insanlarının ihtiyaçlarını karşılar hükümler verilmesini esas almaktadır. Din felsefesi haricinde “din bilimleri” başlığı altında; dinler tarihi, din sosyolojisi, din psikolojisi ve dini araştırmalar gibi konular da ele alınmaktadır.