Tetanoz nedir, nasıl korunulur?
Tetanoz hastalığı Clostridium bakterisinden kaynaklanan, çizgili kaslarda meydana gelen sertleşmeyle ve kasılmayla kendini gösteren gereken tedbirler alınmadığında ölümcül olabilen bir hastalıktır. Kazıklı humma olarak ta adlandırılan rahatsızlık, bakterinin ciltte bulunan yara ve çizikler aracılığıyla vücuda girmesi ve tüm vücuda yayılmasıyla yaşanır. 8-16 gün sürecek kuluçka döneminden sonra, çene bölgesinde yer alan kaslarda ağrının olmasıyla kendini gösterir. Çene kilitlenmesi olarak bilinen bu durum, tüm vücuda yayılıp, ağrılı kasılma nöbetlerinin olmasına ve bunun sonucunda ölümün gerçekleşmesine kadar gidecek bir sonuç doğurur. Toprak, toz ve at pisliği içinde yaşayan bakteri, küçük bir kesikte bile toksinlerin oluşmasını sağlar. Gelişmiş ülkelerde daha az görülse bile, yine de deri yanıklarının olması, yaralanmalarda, cerrahi müdahalelerin ardından, eroin bağımlısı olan kişilerin dikkatsizliğinde oluşabilen bir rahatsızlıktır. Uygun olmayan koşullarda gerçekleştirilen doğum sırasında göbek kordonunun steril olmayan koşullarda kesilmesinden dolayı yeni doğan tetanozu da görülebilir. Bunu önlemenin tek yolu, hamilelik sırasında yaptırılacak tetanoz aşısıdır. Alınacak tedbir hem annenin, hem de bebeğin bu hastalıktan korumasına yardımcı olur. Sünnet olan çocukların da bu hastalıktan korunması gerekir. Steril olmayan koşullarda yapılacak sünnetler risk kapsamında sayılır. Sağlık açısından sorunların daha fazla yaşandığı 50 yaş üstündeki kişilerde bu hastalık daha fazla görülür. Bunun sebebi ise açık yaralar, ameliyatların bu dönemde daha fazla olması ve damardan ilaç kullanılması gibi etkenlerdir.
Tetanoz belirtileri nedir?
Bakterinin kesik ve yaralardan içeriye girip toksinleri oluşturabilmesi için, oksijensiz bir ortama ihtiyaç vardır. Bu sebeple 2-14 gün süren kuluçka dönemi hatta ölü dokuların bulunduğu alanlarda 24 saatlik bir süreçten sonra hastalık kendini gösterecek belirtiler verebilir. İyi temizlenmemiş olan yaralarda kendine gelişme ortamı bulan bakteri, hızla vücudu etkisi altına alır. Yaraların ve kesiklerin olduğu bölgede başlayan ağrılardan sonra, solunum yollarının etkileyerek ağrılı kas spazmına, sırt kaslarının yay gibi gerilmesine ve merkezi sinir sistemini etkilemesi nedeniyle ölüme kadar gidecek bir sonuçla karşılaşılır. Solunum yollarının etkilendiği durum, tetanoz sebebiyle hastaların en fazla kaybedildiği dönemdir. Çocukların ve ileri yaşta olan kişilerin daha fazla tehlike altında olduğu araştırmalarla belirlenmiştir.
Tetanozdan korunma yolları nedir?
Yaşam alanlarında yaygın bir şekilde bulunan bakteriye karşı korunmak için, aşılama yönteminin kullanılması gerekir. Tedavisinin çok zor olması ve ölüm riskinin fazla olması nedeniyle aşılamayı ihmal etmemek gerekir. Yüksek risk altında olan 50 yaş üstündeki kişiler, sürekli toprakla uğraşanlar, gebeler, çocuklar, bedensel faaliyetler içinde olup sıkça travmalara maruz kalma riski taşıyanlar mutlaka aşı olmalıdır. Aşılanma 10 yıl boyunca sizleri bu hastalıktan korumaya yardımcı olur. Yaraların ve kesiklerin temizlenmesi ve tedavisine dikkat edilmesi oldukça önemlidir.
Tetanoz hastalığının tedavisi nasıl yapılır?
Öncelikle yara ya da kesiklerin temiz suyla ve oksijenli suyla temizlenmesi gerekir. Hasta loş ve sessiz bir ortama alınıp, gürültüden uzaklaştırılmalıdır. Hastanın tetanoz aşısı olup olmadığı sorgulanarak, eksik olan aşıları yapılmalıdır. Kirli olan yaralara tetanoz immun globülini yapılması da fayda sağlayacaktır. Solunum desteğini azaltan, kas gevşetici ilaçlarla tedavi başlar. 7-10 gün sürecek olan antibiyotik tedavisine başlanır. Hastanın solunum kontrolü yapılıp, gerekirse solunum cihazına bağlanır. Hastanın katı gıdalarla beslenmesi kesilerek, parenteral beslenme yaptırılır. Hastaya protein ve karbonhidratlar enteral yolla temin edilir.