Tevfik Fikret kimdir?

Tevfik_Fikret

Tevfik Fikret, 26 Aralık 1867 tarihinde İstanbul’un Kadırga semtinde dünyaya gelmiştir. Asıl ismi Mehmet  Tevfik olan sanatçı, daha 12 yaşında annesini ve babasını kaybedince, ilk eğitimini Mahmudiye Rüştiyesi’nde almıştır. 1888 tarihinde Mekteb-i Sultani ismi ile bilinen Galatasaray lisesi’ni birincilik ile bitirmiş ve bundan sora devletin bazı kadrolarında memur olarak görev yapmıştır. Daha sonra Ticaret Mektebi Alisin’de Fransızca dersleri vermeye başlamış. 1891 tarihinde ilk olarak Mirsat dergisinin açtığı şiir yarışmasında birinciliği elde edince o dönemin edebiyat çevrelerince adının duyulmasına vesile olmuştur. Bir yıl sonra Mekteb-i Sultaniye’de Türkçe öğretmeni olarak atanır. Öğretmenlik yaptığı yıllar içerisinde, 1894 yılında Malumat adı altında çıkan dergide çalışanlarla beraber çalışmaya başlamış ve bu dergide yazılarını yazmaya başlamıştır.

Osmanlı devletinin maddi sıkıntılardan devlet, memurların maaşlarında kesintilere gitmesinden dolayı, 1895 tarihinde hükümeti protesto etmek için görevinden ayrılır. Aradan bir yıl geçince o dönemde, yeni çıkarılmaya çalışan Servet-i Fünun dergisinde yazı işleri müdürü olarak göreve getirilir. Derginin başına getirdikten sonra dergi daha önce fen alanında konular yazılıp yayımlanırken, edebiyat alanında konular yazılmaya başlanmış ve onun döneminde Edebiyat-ı Cedide’nin yayın organı haline gelmiştir ve Türk edebiyatı tarihinde bu kimliği kazanmıştır. Buradaki görevine devam ederken aynı zamanda Robert Kolejin’de Türkçe öğretmeni olarak girmiştir. İkinci Abdülhamit döneminde aydınlar üzerinde uygulanan baskıdan dolayı birkaç defa kendisi gözaltına alınmış ve daha sonra bazı nedenlerden dolayı Servet-i Fünun’da ki görevinden ayrılmıştır. Bundan sonra 1906 senesinde Türkçe öğretmenliği yaptığı Robert Kolejinin hemen yanında bir ev yaptırarak ailesi ile birlikte buraya yerleşir ve bu eve Aşiyan ismini verir.

1908 yılında ikinci meşrutiyetin ilanı zamanında ikinci meşrutiyetin savunmuş ve destekleyici yazılar yazmıştır. Bu tarihten sonra Hüseyin Kazım Kadri, Hüseyin Cahit Yalçın ile birlikte Tanin ismindeki gazeteyi kurmuştur. Daha sonra çıkarılan  Tanin gazetesi, ittihat ve terakki tarafından kendileri için bir yayın organı haline getirilmek istenince buna karşı çıkmış ve gazeteden ayrılmıştır.

 Meşrutiyetin ilanından bir süre sonra Mekteb-i Sultani müdürüne getirmiş ve 31 mart olaylarında protesto için bu görevden tekrar ayrılmıştır. Fakat bir süre sonra öğrencileri Tevfik Fikret’i çok sevdikleri için dönemin Maarif Nazırı Naili Bey’in ısrarlarıyla tekrar görevine dönmüştür. Aradan 8 ay geçince maarif nazırı değiştirilince Nailli beyin yerine geçen, Maarif Nazırı Emrullah Efendi’yle anlaşamayınca  bu görevinden bir daha dönmemek üzere istifa etmiştir. Hayatının son zamanlarını Aşiyan’da bir süre sonra ağır bir şeker hastalığına tutulmuş ve burada 19 ağustos 1915 tarihinde, 48 yaşında iken vefat etmiştir. Kabri, Eyüpte bulunan aile mezarlığına defnedilmiştir.

Tevfik Fikret’in edebi kişiliği noktasında incelersek şair, yayımcı ve öğretmen olarak tanınan bir şahsiyettir. Şiirlerinde batılı sanat anlayışını benimsenmesinde ve şiirlerine yansımasında en önemli bir etken, lisede okudu dönemde edebiyat öğretmeni olan Recaizade Mahmut Ekrem’dir.

Tevfik Fikret’in sanat hayatını değerlendirmek noktasında baktığığımızda  iki ayrı dönem olarak incelemek mümkündür. Birinci dönem itibariyle Serveti Fünun dergisinde yönetici vasfıyla başlayarak bir edebiyat hareketi içinde bulunduğu dönemdir. Bu dönemde ki yazarların kabul ettiği, sanat sanat içindir anlayışını benimsemiş ve bu minval üzere eserler vermiştir.  Dönemin baskıcı rejimine karşı yine de eserlerinde toplumsal konular üzerine değinmiştir. O dönemin hassasiyetine rağmen şartları zolayarak bazı eserler yazmıştır.

Tevfik fikret 1901 yılından sonra eserlerinde toplumsal konutlara yönelmiş ve toplum için sanat anlayışını benimsemiş ve bu manada eserler yazmaya başlamıştır. Servet-i Fünun edebiyatçıları içinde nazmı yani şiiri düz yazıya yakınlaştıran ve yazdığı beyitlerde aruz vezninin hakimiyeti noktasındaki egemenliğine son vererek düz yazıya yakınlaştıran ve bu manada eserler veren yine bu dönemde ilk olarak Tevfik Fikret’tir.

Osman devletin düştüğü durumdan kurtulması için, en büyük özlemi ve düşüncesi olan çağdaş medeniyetler seviyesine yükselmesine istemiş ve Bunun da vücuda gelebilmesi için, batıda meydana gelen gelişen teknolojinin ülkemize getirilmesi ve kazandırılması için çalışılmasına, böylece ülkenin terakki edileceğine inanmıştır. Tevfik Fikret için dünyada en önemli varlık insandır. İnsanları özgür ve haklarının korunması manasında yazdığı eserlerinde, ülkenin geleceğini gençlerde ve çocuklarda gördüğü için onlara karşı büyük bir değer verir ve sevgi besler. Türk edebiyatında çocuklar için ilk defa şiirler yazan sanatçı olma özelliğini kazanmıştır. Ayrıca Türk edebiyatında Yahya Kemal ve Mehmet Akif Ersoy’dan sonra aruz veznini Türkçe  olarak yazdığı şiirlerinde başarılı bir şekilde uygulamayı başarabilen 3 büyük yazardan biridir.

Tevfik Fikret’in eserleri: Rübab-ı Şikeste, Haluk’un Defteri, Şermin, Rübabın Cevabı, Bir İçim Su, Şermin, Doksan Beşe Doğru, Tarih-i Kadim,Millet Şarkısı, Son Şiirler, Haluk’un Çoçukluğu ve Balıkçı adındaki eserleri bulunmaktadır.

Bir Cevap Yazın