Tevrat, İslam peygamberinden haber veriyor mu?
Bugün hangi dinin hak din olduğu hususunda hala bazı karışık durumları ortaya atan kişiler var. Dinleri aynı potaya getirerek, dinlerarası diyalog ile bu işi çözmek isteyenlerin yaptıkları da ayrı bir tenkit edilecek durumu ifade ediyor. Çünkü diğer tahrif edilen inançlarla, İslami esaslarında tahrifinde bir kısım kimseler dinlerarası diyalog sürecini başlatmakla, yol almışlardır. Ama neyse ki Kuran-ı Kerim Allah’ın mutlak koruması altında ve ona zarar kimse veremeyecektir.
Eski ahir denilen Tevrat’ın en orijinal nüshalarından yapılan incelemelerde, İslam peygamberinden haber verildiği sarih bir şekilde anlaşılıyor. Zaten Kuran-ı Kerim, Tevrat ve İncil kitaplarının son peygamberden bahsettiğini anlatıyor. Ancak Yahudi kişilerin ve diğer Hıristiyan papazların kendi kitaplarında değişikliklere gitmesiyle, bu haberlerin manalarında oynamalar yaptıkları da Kuran-ı Kerim de haber veriliyor. Yinede en eski orijinal nüshalarda, açık bir şekilde Efendimizden haber verildiği karinelerine rastlamak, din ilmini bilen kişilerce pek kolay.
Öncelikle şunu ifade edelim. İslam, sadece peygamber efendimizin ümmetine has bir sıfat değildir. Kuran-ı kerimde de diğer peygamberlerin ümmetlerinden bahsedilirken İslam ifadesinden türetilen Müslüman sıfatını kullanmıştır. Bu demek oluyor ki Türkçeye anlamı daralarak giren Müslümanlık, tüm ilahi dinlere şamil bir hususiyettir. Bunun böyle olduğunu Tevrat yeremya kısmında geçen “Selametle (İslam’la) gelen peygamber” ifadelerinden de anlıyoruz. Burada selamet denilmesi aklı karıştırmasın çünkü İslam, selam anlamındadır. Tevrat’ın orijinalinde bu kelime Şalom olarak geçer. Çevirisi de selam diye yapılmıştır.
Sadece buradan anlaşıldığı üzere, Musa (a.s)’dan sonra peygamber geleceği ve onun son peygamber olmadığı, bir sonraki peygamberin İslam ile anılacağı gibi manalar, Efendimizi kabul etmeyen akıllı Yahudiler için bir kanıttır. Ayrıca buradan gelecek olan diğer peygamberlerin tasdik edildiği de anlaşılıyor. Ancak Yahudilerin efendimize olan düşmanlığı, değiştirilen Tevrat’ın bir neticesi, veya hakikatleri görmek istemeyen gözlerin körlüğüdür.