Tramvay nedir?
Özellikle geniş caddelerde raylar üzerinde toplu taşıma yapan kent içi bir ulaşım aracıdır. Önceleri at, buhar ve basınçlı hava ile çalıştırılan tramvaylar daha sonradan tamamen elektrikle çalıştırılmaya başlanmıştır. Genel olarak tek, bazen de birden fazla vagonludur; hareket daha çok bir elektrik motorla sağlanmaktadır.
Troleybüs olarak adlandırılmış olan tramvaylarda elektrik havai bir hat aracılığı ile sağlanmaktadır. Diğer bir modelinde ise elektrik, tekerlerin üzerinde hareket ettiği raylara paralel döşenmiş üçüncü bir ray aracılığı ile sağlanmaktadır. Elektrik devresini tamamlamak için gerekli olan iletkenin görevini toprak ya da raylar yapmaktadır. Hareket halinde bulunan kabloların çektiği tramvaylar genellikle tepelik bölgelerde yerlerde bir vasıtadır
Vatman adı verilen tramvay sürücüleri tramvayı frenlemek için kontrol devreleriyle beraber el freni ve havalı fren kullanmaktadırlar. Hızı ve gücü değiştirmek için ya bazı dirençler devreden çıkarılır ya da devrede bulunan seri bağlantılar paralel hale getirilir ya da manyetik alanda zayıflatma yoluna gidilir. Son duraklarda dönmemek için tramvaylar iki yönlü gidebilecek şekilde tasarlanmıştır.
Diğer makineli taşıtlar gibi tramvay da 1800’lü yıllarda tüm dünyada büyük bir değişim yaşatan sanayi devriminin bir ürünüdür. Şehir içi yolcu taşımacılığında 1832 yılında ilk raylı taşıma hattı ABD’nin New York’un şehrinin Harlem mahallesinde hizmete açılmıştır. Taşıtın “motoru” yalnızca bir çift attan ibaretti. Son durakta atlar aracın önünden alınıp arkasına takılıyor ve taşıt ters yönde sefere başlıyordu. Avrupa’da ise atla çekilen ilk tramvay hattı 1853 yılında Paris’te açılmıştır. Ancak makine çağının hızlı gelişimine uygun başka çözüm yolları aramak gerekiyordu.
Daha sonraları kablolu çekim, sıkıştırılmış havalı motor ve kömürsüz buharlı motor denemeleri yapıldı. Kabloyla çekiş ABD’de son derece büyük ilgi gördü. Çelik bir halat, bütün hat boyunca rayların arasındaki kanalda kayıyordu. Son durakta bulunan sabit bir buharlı makine ile bir çarkın üzerine sarılan çelik halat, tramvayın bir duraktan başka bir durağa çekilmesini sağlıyordu. Bu yöntem teleferikler için daha uygun olduğundan dolayı günümüzde kullanılmaktadır.
Buharlı motorlar ile tasarlanan çekiş sisteminde en büyük problem çıkan duman ve kazanı ısıtmak amacıyla kullanılan kömürün kapladığı büyük alandı. Bunu çözmek için sıcak suyla çalışan lokomotifler tasarlandı. Bu lokomotiflerde su, yerdeki bir kazanda kaynatılıyor sonra kaynar olarak kazana aktarılıyor, böylece buhar elde ediliyordu. Her defasında yeni kaynar su gerekmiyordu.
1879 yılında Berlin sergisinde saatte 12 km hız yapabilen üç küçük vagonu çekebilecek güçte bir elektrik motor sergilendi. Ancak bu motorun da enerjiyi motora iletmek için enerji yüklü bir başka raya ihtiyacı vardı. Buda fazladan masraf anlamına geliyordu. Yani ekonomik bir çözüm olmamıştır.
Üçüncü ray yöntemi daha sonra metrolarda uygulama alanı bulmuştur. Tramvaylar için başka bir çözüm bulundu. İki ana ray diğer araçların trafiğini engellememek için parke taşlar arasına yerleştirildi. Elektrik akımı ise kablolardan temin edildi. Hat boyunca 5 m yükseklikte kablolar gerildi. Böylece “trolley” denilen metal çubuklar ile enerji kablodan tramvayın motoruna aktarıldı.
Topraklarımızdaki İlk atlı tramvay 1871 yılında Azapkapı-Galata, Aksaray-Yedikule, Aksaray-Topkapı ve Eminönü-Aksaray olmak üzere 4 temel hatta çalışmaya başlamıştır. Daha sonraki yıllarda Voyvoda’dan Kabristan sokağı-Tepebaşı-Taksim-Pangaltı-Şişli, Beyazıt-Şehzadebaşı, Fatih-Edirnekapı-Galatasaray-Tünel, Eminönü-Bahçekapı hatları açılmıştır. İstanbul’da 1869 yılında çalışmaya başlayan atlı tramvaylar , yerini 1914’da elektrikli tramvaylara bırakmıştır. 2 Ağustos 1961 tarihinde Avrupa yakasından, 14 Kasım 1966 tarihinde ise Anadolu yakasından tramvay işletmeciliği kaldırılmıştır. 1990’nın sonlarında Tünel-Taksim arasında tarihi tramvay yeniden işletilmeye başlanılmıştır.
Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra tramvaylar önemini yitirmeye başlamış yavaş yavaş tamamen ortadan kalkmışlardır. Yerlerini otobüslere bırakmışlardır.