Tropik hastalıklar nedir?

Tropik bölgeler dönenceler arasında kalan ve bir kuşak gibi dünyayı ortasından saran yeryüzünün en sıcak yerleridir. Bitki ve hayvan türleri açısından son derece zengin olan bu bölgelerde, çeşitli hastalıkların etkeni durumunda olan bakteriler, tek hücreli hayvanlar ve diğer mikroskobik canlılarda bol bulunmaktadır. Bu nedenle, toplum sağlığı açısından büyük bir tehlike yaratan hatta çoğu kez ölüm ile sonuçlanan bazı hastalıklar tropik yerlerde oldukça yaygındır.
Tropik-Hastaliklar
Tropik hastalıkların önemli bir kısmı mikrobik ve bulaşıcı olduğundan önlem alınmaz ise hızlı bir şekilde salgına dönüşebilir. Dünya Sağlık Örgütü, bu hastalıklardan özellikle altı tanesinin araştırılması, bildirilmesi ve acil tedavisi zorunlu olan hastalıklar listesine almıştır. Bunlar sıtma, cüzam, şistozomiyaz, tripanozomiyaz, filaryoz ve laşmanyozdur. Tripatonomiyaz, filaryoz ve laşmanyoz ise tek bir hastaığın değil, kamçılılar grubundan tek hücreli, hayvanlaırn ve bazı iplik solucanların yol açtığı çeşitli asalak hastalıklarının müşterek adıdır. Örneğin tripanomiyaz grubu, kamçılı tek hücrelilerin 2 ayrı türünden ileri gelen CHAGAS hastalığı ile uyku hastalığını kapsar. Filarya denilen bazı iplik solucanların neden olduğu filaryoz grubunun en önemli hastalıkları ise ırmak körlüğü ile fil hastalığıdır. Leishmania cinsinden kamçılı tek hücrelilerin sebep olduğu laşmanyoz grubunda ise şark çıbanı ve kalaazar gibi çeşitli hastalıklar bulunur. Bütün bu hastalıkların taşıyıcısı çeçe sineği, sivrisinek ve tatarcık gibi böceklerdir. Bunların haricinde pian ya da frambezi, ankilostomiyaz ya da kancalı kurt hastalığı, dizanteri, kolera, sarıhumma ve veba gibi önemli hastalıklarda tropik yerlerde oldukça çok görülür.

Günümüzde, tropik hastalıklara yakalanmış insanların sayısı yüz milyonları bulmaktadır. Mesela her yıl en az elli milyon kişide sıtma hastalığı saptanmakta, yaklaşık 20 milyon kişinin de cüzamlı olduğu tahmin edilmektedir.

Bazı hastalıkların sadece tropik yerlerde görülmesini çeşitli sebepleri bulunmaktadır. Söz gelimi, şistozomiyaz hastalığının etkeni olan yassısolucanların arakonağı bazı tatlı su salyangozlarıdır; bu salyangozlar da sadece sıcak sularda yaşayabilirler. Aynı şekilde, uyku hastalığını bulaştıran çeçe sineklerinin yaşaması ve üreyebilmesi için hava sıcaklığının en az 25 C olması gerekir. Buna mukabil diğer hastalıklar için sıcaklık çok önemli değildir. Kolera, sıtma, cüzam gibi bazı (tropik9 hastalıklara ekvatorun kuzeyindeki ve güneyindeki daha ılıman yerler de rastlanmaktadır. Hatta dönencelerin çok dışında kalmakta olan Kuzey Amerika, Avrupa ve Güney Avustralya’da bile bazı tropik hastalıklar tek tük ya da küçük salgınlar şeklinde düzenli olarak görülmektedir.

Ekonomik ve toplumsal koşullar da tropik bölgelerde bu hastalıkların hızlı bir şekilde yayılmasını kolaylaştırır.çünkü tropik ülkelerin bir çoğu yoksuldur, doktorlara, diğer sağlık personeline, ilaçlara ve sağlık hizmetlerine ayıracak paraları bulunmamaktadır. Halkın pek az kısmı aşılanmıştır; üstelik temizlik kurallarına uymanın ve hastalıklardan korunmanın önemi konusunda yeterince aydınlatılmamışlardır. Kanalizasyon ağları yetersiz olduğundan dolayı bu atıklar içme sularına kolaylıkla karışmaktadır. Ayrıca insanların bir çoğu yetersiz beslenir; genellikle tuvalet ve banyosu olmayan sağlıksız konutlarda kalabalık aileler halinde bir arada yaşamak zorundadırlar. İşte bütün bu sebepler hastalığa yakalanma riskini daha da artırmaktadır.

Oysa ılıman yerlerdeki ülkelerin bir çoğu daha varlıklı olduğundan insanlar genellikle daha sağlıklıdır, dengeli beslenir ve çocukluk çağından başlayarak bazı hastalıklara karşı, aşılanır. Sağlık hizmetleri oldukça iyi örgütlenmiştir, ilaç çoktur, içme suları temizdir ve halkın çoğu temizlik kurallarına uymanın sağlık açısından ne kadar önemli olduğunun farkındadır.

Bir Cevap Yazın