Tuba Şah mescidi nerededir?
Tuba Şah Mescidi Azerbaycan’ın başkenti Bakü’nün yakınlarındaki Merdakan Köyü’nde ve Büyük Merdakan Kalesi’nin güneyinde, bir avlu içinde bulunmaktadır. Küçük ölçülerde inşa edilmiş olan mescit yalın görünüşlü bir yapıya sahiptir. Giriş kapısının üstünde yer alan kitabesine göre inşa tarihi bazı kaynaklarda 1482 olarak geçmektedir. Ancak 1372 yılında yapılan araştırmalar neticesinde anlaşılmıştır.
Taç kapıdaki onarım kitabesinde yapıtın 1897 yılında Mimar Muhammed tarafından onarıldığı ve yazıların “Aşkulu” adını kullanmış olan bir hakkâk tarafından hak edildiği belirtilmiştir. Sovyet Rusya döneminde, 1931 yılında ibadete kapatılmış olan Tuba Şah Mescidi 1961 yılında depo olarak kullanılmaya başlanmış olsa da Azerbaycan’ın 1991 yılında bağımsızlığını kazanmasından sonra yeniden onarılarak ibadete açılmıştır. Bugün de ibadete açık olan mescit işlevi doğrultusunda kullanılmaktadır.
Düzgün kesme taşlar kullanılarak inşa ettirilmiş olan mescit, dıştan 11,29×12,82m ölçülerinde, kareye yakın, kuzey-güney yönlü dikdörtgen planlı, üzeri kubbe ve tonozlar ile örtülü bir yapıdır. Minaresi olmayan mescidin; sekizgen kasnaklı, tepesi hafifçe sivri, konik görünüşlü ana kubbesinin dışındaki tonozlu bölümler dıştan düz toprak damlıdır. Çatıda birikecek olan suyun tahliye edilmesi saçaklardaki taş çörtenler aracılığıyla sağlanmıştır. Üstten iki sıra taşın meydana getirdiği saçak silmesinin dolandığı yalın görünüşlü cephelerde, geometrik kompozisyonlar sergileyen iki kat şeklindeki taş pencere şebekeleri dış görünüşe hareket kazandırmıştır. Doğu cephesindeki girişi, ana kütleden dışa taşkın bir taç kapı şeklinde düzenlenmiştir. Girişin sağa alınmasından, cephenin asimetrik bir görünüşte olmasına karşın taç kapı; sivri kemerli eyvan gibi derin nişi ve mimari unsurların yerleştirmesi yönünden kendi içinde simetriğe yakın bir düzen sergilemektedir. Sivri kuşatma kemeriyle çevrelenen giriş eyvanının üzeri merkezinde iç içe sekizgen yıldızın olduğu bir tonoz örtüye sahiptir. Eyvanın her iki yanında mihrabiye şeklinde birer yan niş bulunmaktadır. Bunların önüne taştan birer tane oturma sekisi yerleştirilmiştir. Taç kapı kemerinin hemen üstünde Kelime-i Tevhid yazısı ile damla motifi içinde Kur’an’dan İhlâs Suresi’nin ilk ayeti ve satrançlı kûfi tarzında dört defa; sivri kemerli kapı açıklığının üstünde bulunan altıgen içinde altı defa tekrarlanan “Ali” ismi yazılıdır. Bunun hemen yukarısında iki satırlık Arapça inşa kitabesi yerleştirilmiştir. Kemer köşeliklerinde simetrik tarzda düzenlenmiş damla motifi içinde ayet yazıları bulunmaktadır.
Mescidin beş köşeli mihrap nişi; güney eyvanın dip duvarının ortasında bulunmaktadır. Dıştan dikdörtgen bir silmeyle kuşatılan mihrabın kemer kavsarası altta üç sıra mukarnas, üstte dilimli, sivri yarım kubbe şeklindedir. Mihrabın sağındaki ahşap minber, kafesler ve aynalıkları ile sade ahşap işçiliğine sahiptir. 1897 yılındaki onarımından kaldığı tahmin edilen bu minberin ahşap parmaklıkları ve bazı bölümleri tahrip olmuştur. Genel olarak sade bir mimari anlayışta inşa edilen yapıda süsleme bakımından; yıldız tonoz örtüleri ve mihrap kavsarasından başka, kemer üzengilerindeki mukarnaslar ile taş pencere kafesleri son derece dikkat çekicidir. Sekizgen yıldız – haç, çarkıfelek, dört uçlu yıldız ve iğ motifleri gibi birbirinden farklı çeşitli geometrik kompozisyonlar sergileyen taş pencere kafeslerinin bir bölümünün özgün, bir bölümünü ise sonraki onarımlar sırasında konuldukları anlaşılmaktadır.
Kitabeleri ikisi inşa, birisi onarım olmak üzere mescitte Arapça üç kitabe bulunmaktadır. Harimin kuzeyinde bulunan duvarında, üst kata çıkışı sağlayan merdivenin sivri kemerli kapı açıklığının yukarısındaki Arapça kitabenin okunuşu şöyledir : “1.Emera binâi hâze’l-mescidi es-sadru’l-muazzam mefharu’l-hâc ve’l-haremeyn Hâcî Bahâüddin dâme muazzamen ibn merhûm 2.Hoca Nûreddin bin Mahmûd Abayle tâbe serâhüm tahrîran fî şehri’l-mübârek Muharrem sene erbai ve seb’îne ve seb’a mie 3.Lâ ilâhe illa’llâh Muhammedün resûlu’llâhi hakken5 . Tercümesi: Mahmud Abayle’nin oğlu Merhum Hoca Nureddin’in oğlu haccın ve haremeynin iftihârı, büyük vezir (sadr) Hacı Bahaeddin – onun yüceliği daim olsun ve toprakları bol olsun”
Mescidin dış kapı alınlığında, girişin üstünde bulunan diğer kitabe, celî sülüs yazı türüyle, Arapça, kabartma tekniğinde hakkedilmiştir . Taç kapı alınlığının en üstündeki kitabe onarım kitabesidir.