Turgut Uyar kimdir?
Türk şiirinin elem yüklü fertlerinin başında gelen şairimizin tam adı Ahmet Turgut Uyar‘dır. Zaman zaman Ahmet Turgut, T.U. ve Tangar mahlaslarını kullanmıştır. “Turgut Uyar kimdir?” sorusuna verilebilecek cevaplardan belki de en güzeli, Bedirhan Toprak’ın deyimiyle: “Türk şiirinin en yalnız, en mutsuz, en umutsuz… bu yüzden de -mutlu değilse bile- en kalabalık, en umutlu şairi” dir Turgut Uyar.
Mutsuzluktan söz etmek istiyorum
Yatay ve dikey mutsuzluktan
Mükemmel mutsuzluğundan insan soyunun
sevgim acıyor
Turgut Uyar’ın Hayatı
Fatma Hanım ve harita subayı Hayri Bey’in bizlere armağanı Turgut Uyar, 4 Ağustos 1927’de Ankara’da altı çocuklu bir ailenin beşinci çocuğu olarak dünyaya geldi. İlkokulu İstanbul’da, liseyi Konya Askeri Okulu ve Bursa Işıklar Askeri Lisesi’nde okudu. Daha sonra, 1947 yılında Askeri Memurlar Okulu’nu bitirerek subay olarak göreve başladı. Üniversite yıllarında annesinin isteğiyle bir evlilik yaptı. Yezdan Şener ile olan bu evlilikten 3 çocuk dünyaya geldi. Daha sonraları bu evlilik 1966 yılında boşanmayla sonuçlandı. Uyar, Posof (Kars-Ardahan), Terme (Samsun) ve Ankara’da görev yaptıktan sonra 1958’de subaylıktan istifa etti. Daha sonraları bu mesleği sevmediğini ifade etmiştir. Ankara’da olduğu bu dönemde Türkiye Selüloz ve Kağıt Sanayii’nde çalışmaya başladı. 1969 yılında buradan emekli olan Turgut Uyar, o dönem Ankara’da tanıştığı ve Cemal Süreya ile olan ilişkisinde son demleri yaşayan öykü yazarı ve eleştirmen Tomris Uyar’la şiir üzerine mektuplaşma temelinde bir ilişki kurdu. Bu mektuplaşmalar, 1969 yılında evlilikle sonuçlandı. Turgut ve Tomris Uyar ikilisinden Hayri Turgut Uyar dünyaya geldi ve ikilinin tek çocuğu olarak kaldı. Turgut Uyar, 1969 yılında emekli olduktan ve Tomris’le evlendikten sonra İstanbul’a yerleşti. Burada Tomris Uyar’la birlikte geçirdiği 16 yılın ardından 22 Ağustos 1985 yılında hayatını kaybetti.
Turgut Uyar’ın Edebi Hayatı
İkinci Yeni’nin Edip Cansever ve Cemal Süreya ile birlikte öncülerinden olan Turgut Uyar, kimdir sorusunun edebi yanıtı da yine Bahadır Toprak’tan:
“bütün mümkünlerin kıyısı”nda yaşanan çaresizliğin son sığınağı
İkinci Yeni ile birlikte şiirde öncü bir dil oluşturan ve çığır açan Turgut Uyar, yazın hayatına hece ölçüsüyle yazdığı şiirlerle başladı. 22 Haziran 1947’de ilk şiiri olan ve hece ölçüsüyle yazılmış “Yad” Yedigün dergisinde yayımlandı. Varlık, Değişim, Oluşum, Kaynak gibi önemli edebiyat dergilerinde de şiirlerini yayımlayan Uyar, ilk ve ikinci kitaplarında hece ölçüsünü kullandı. İlk kitabı Arz-ı Hal 1949 yılında ilk baskıya girdi. Bu kitabında ve sonrakinde toplumsal konulara değinen Uyar, daha sonra bireyselliğe yönelerek İkinci Yeni’nin temellerinin atılmasında önemli rol oynadı. Uyar’ın yayımlanan üçüncü kitabı olan “Dünyanın En Güzel Arabistanı” hem içerik hem biçim olarak çok farklı özellikler barındırdığından, Türk şiirinde önemli bir tartışma başlattı. Dönemin koşullarının bir yansıması olarak, bireyin yaşadığı sorunlara değinilen bu kitapta, Turgut Uyar kişinin iç karmaşasına, arzularına ve hayallerine, hüzünlerine, öfke ve sevinçlerine derin anlamlar yükleyerek bireysel şiir için bir devrim başlattı. Bu bireysellik, imgeler üzerinden yürüyen öznel anlamlarla bezeli şiirleri ortaya çıkardı. Dünyanın En Güzel Arabistanı’nda bulunan, özellikle “Akçaburgazlı Yekta” şiirlerindeki öyküleme, zengin imge kullanımı ve değer yargıları, Dünyanın En Güzel Arabistanı’nı dönemin benzer kitaplarından ayırarak, öne çıkmasına neden oldu.
İkinci Yeni furyasının olduğu dönemde gelenekçi yazarlar, toplumun sorunlarıyla ilgilenilmediği gerekçesiyle bu yeni şiir türüne karşı durdular ve ağır bir şekilde eleştirdiler. Saldırı boyutuna varan bu eleştiriler karşısında Turgut Uyar ve İkinci Yeniciler, kendi şiirlerini sunmaya devam etti ve şiirde yenliklere kapı araladı. Hayatının son dönemine kadar yazmaya devam eden Uyar. dokuz adet şiir kitabını 58 yıllık ömrüne sığdırdı. Uyar’ın bütün şiirleri, Mayıs 2002’de Yapı Kredi Yayınları tarafından yayımlanan, editörlüğünü Bedirhan Toprak’ın yaptığı, Büyük Saat adı altında bir kitapta toplandı. Bilinen 386 şiiri vardır. Şairimiz, 1984 Sedat Simavi Vakfı Edebiyat Ödülü, 1982 Behçet Necatigil Şiir Ödülü, 1975 Türk Dil Kurumu Çeviri Ödülü, 1963 Yeditepe Şiir Armağanı gibi ödüllerin sahibidir. Günümüzde gençler arasında yeniden popüler bir hal almaya başlayan İkinci Yeni şiiri, bireyi konu aldığından her dönem varlığını sürdürecek gibi duruyor.
Son olarak Türk şiirinin “sevgisi acıyan” bu şairinin 1985 yılında öldüğü biliniyor lakin Ferhan Şensoy‘un deyimiyle:
Çok gülünçsün azrail, Turgut Uyar ölür mü?”