Türkiye’nin yeraltı kaynakları nelerdir?
Türkiye’nin yer altı kaynakları bakımından çok fazla zengin bir ülke olduğu söylenemez. Ülke topraklarında varlığı tespit edilmiş olan metal cevheri ile sanayi ve enerji hammaddesi yataklarının toplam dünya rezervleri içindeki payı ancak binde 3 düzeyindedir. Kişi başına maden üretimi ise dünya ortalamasının üçte biri civarındadır.
Yer altı kaynakları Osmanlı Devleti zamanında yabancılar ile azınlıklara ait bazı şirketler tarafından işletilmekteydi. Anadolu’nun batı bölümünde bulunan cıva, boraks, kurşun, krom, kükürt, linyit ve zımpara taşı işe Zonguldak’taki taşkömürü yatakları Osmanlı Devleti’nden bazı ayrıcalıklar elde etmiş olan bu şirketlerin elinde bulunuyordu. Yabancı şirketler ilkel yöntemler ile gerçekleştirmiş oldukları üretim neticesinde çıkartmış oldukları cevherleri sanayi hammaddesi ve enerji hammaddesi ihtiyacını karşılamak için Batı Avrupa ülkelerine göndermekteydi. Cumhuriyetin ilanından sonra bilhassa 1930’lu yıllardan itibaren ülke ekonominsin ulusal kaynaklara dayalı olarak geliştirilmesini hedefleyen bir takım önlemler alınmıştır. Bu önlemlerden biri de yabancı şirketlerin elindeki madenlerin satın alınarak ulusal şirketler tarafından işletilmesi idi. 1935 yılında maden arama ve işletme hakları yeniden düzenlenmiş ve bu doğrultuda çalışmalar yapmak amacı ile Maden Tetkik Arama Enstitüsü (MTA) ile Etibank kurulmuştur. Bunun neticesinde 1940’ların sonuna kadar madencilik alanındaki üretim dört kat artırılmıştır. Aynı dönemlerde MTA’nın Garzan ile Raman Dağı’nda petrole rastlaması üzerine petrol arama ve petrol üretimi çalışmalarına hız verilmiştir. Bu çalışmaları yürütmek üzere 1954 yılında Türkiye petrolleri Anonim ortaklığı (TPAO) kurulmuştur.
Günümüzde ülkenin değişik kesimlerinde kamuya, özel kesime ve yabancılara ait olan birçok şirket yer altı kaynaklarımızın aranması ve çıkartılmasına dair etkinliklerde bulunmaktadır.
Türkiye’deki başlıca metal cevherleri alüminyum, bakır, çinko, kurşun, pirit, cıva, demir, krom ve manganezdir. Alüminyum cevheri yataklarına daha çok Antalya, Adana, Konya, Malatya, Hatay ve Muğla illerinde bulunmaktadır. Bakır, kurşun, çinko, pirit cevherlerine ise daha çok Balıkesir, Artvin, Elazığ, Kastamonu, Giresun, Kayseri, ve Niğde’dedir. Başlıca cıva cevheri yatakları Balıkesir, Konya, İzmir, Niğde ve Uşak illerinde bulunmaktadır. En çok demir bulunan iller ise, Elazığ, Sivas, Adana, Aydın, Balıkesir, Kayseri ve Malatya’dır.
Türkiye’nin dışarıya satmakta olduğu mallar arasında yer almakta olan krom cevheri daha çok Adana, Elazığ ve Muğla illerinden çıkarılmaktadır. Başlıca manganez yatakları ise Artvin, Gaziantep, Muğla Trabzon ve Zonguldak illerinde bulunmaktadır.
Sanayi hammaddelerinden en önemlileri bor minareleri, fosfat, kükürt, magnezit, mermer, lületaşı ve zımparataşıdır. Bor minerallerine Bursa, Balıkesir, Kütahya ve Eskişehir, fosfat yataklarına ise Mardin; kükürt yataklarına Isparta; magnezit yataklarına Çankırı, Erzincan, Eskişehir ve Konya; mermer yataklarına Afyonkarahisar, Balıkesir, Denizli, Elazığ, Giresun, Hakkari, İzmir, Kırşehir, Konya, Muğla, Sivas, Kırklareli ve Yozgat; lületaşı yataklarına Eskişehir; zımparataşı yataklarına da Denizli, Aydın ve Muğla illerinde daha çok rastlanmaktadır.
Bitümli şişt,asfaltit, taşkömürü, linyit, uranyum, toryum ile jeotermal kaynaklar doğal gaz ve petrol Türkiye’deki varlığı tespit edilmiş olan başlıca enerji maddeleridir. En büyük rezervli linyit yatakları Doğu Anadolu, Ege Bölgesi ve Marmara Bölgeleri’nde bulunmaktadır. Taşkömürü yataklarının büyük bir bölümü Zonguldak’ta bulunmaktadır. En zengin uranyum yatakları Uşak, Manisa ve aydın illerinde bulunurken; toryum yatakları ise Eskişehir illerinde bulunmaktadır. E büyük doğal gaz kaynakları ise Trakya ile Güneydoğu Anadolu bölgesinde bulunmaktadır.