Uygur edebiyatının özellikleri nelerdir?
Uygur edebiyatının en önemli genel özelliği dini içerikli olmasıdır. Maniheizm ve Budizmin etkisinde gelişme göstermiştir. Mani edebiyatında meydana getirilen mensur eserler sayıca ve hacim ba¬kımından fazla değildir. Maniheist hikâye en önemlilerinden olan Hristiyan Süryaniler aracılığıyla Uygurlara geçmiş olan Ezop masallarının Uygurca çevirileridir.
Tarım havzasındaki Uygurların bu iki din etrafında geliştirdikleri edebiyat; ruh muhteva, şekil, dil ve üslup bakımından bengi taşlardaki saf Türk edebiyatına göre yeni bir tarz olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu edebiyatın en önemli iki özelliği dini olması ve tercümeye dayanmasıdır. Burkancılık (Budizm) ve Manihaizm’in yanına Nasturilige ait eserlere de az da olsa rastlanılmaktadır. Tercümeler daha çok Toharca, Çince, Sanskritçe, Tibetge ve Sogdak’dan yapılmıştır. Bengü taşlarda kullanılmış olan Köktürk yazısının yerini Sogdak yazısından geliştirilmiş olan Uygur yazısı almıştır. Uygur yazısının yanında Köktürk, Brahmi, Tibet, Sogdak ve Mani yazıları da kullanılmıştır.
Orhun, Selenge, Turfan, Yenisey, Koça, Kuçar eserler , Hoten gibi alanlarda yapılmış olan araştırmalarda Uygur edebiyatına ait eserler ortaya çıkarılmıştır. Budist ve Maniheist konuları işleyen bu eserlerden incelenmiş olanlarının büyük kısmı dua, ilahi ve öğütlerden oluşmaktadır. Bunların dışında Altın Yaruk Hikâyesi, Çaştani Beğ hikâyesi, İki Kardeş Hikâyesi, Mukaddes Tavşan, Prens Papam Kara ve Kalyanam Kara, Üç prens, Üç Pars, vs. gibi edebi eserler de ele geçmiştir. Çaştani Beğ hikayesinde, Çaştani Beğ’in şeytanlarla mücadelesi anlatılmıştır. Eseri Şilazin adlı bir mütercim Toharcadan Türkçeye çevirmiştir. Altın Yaruk Hikayesi Beş Balık’lı Şıngku Seli Tutuŋ tarafından Çinceden Uygurcaya çevrilmiş olan eser olup adaptasyon niteliğindedir. Sekiz Yükmek adlı eserde sekiz bilgi, sekiz tomar anlamlarına gelmektedir. Eserde beş duyu organının anlamı ve görevleri Budist bir yaklaşımla verilmiş ve bazı manevi bilgiler anlatılmıştır.Bu döneme ait destanlar kaybolmuş ise de, Çin ve İran kaynaklarında bunların özetlerine rastlanılmaktadır. Türeyiş ve Göç destanları dönemin en önemli destanlarıdır.
Tahminen 930 yılında ve Köktürk harfleriyle kaleme alınmış olan Irk Bitig (Fal Kitabı), dinî bir eser değil, bir fal kitabıdır. Her biri ayrı bir fal olarak yorumlanan 65 paragraftan meydana gelmiştir. Her falın başında siyah mürekkeple çizilmiş küçük daireler vardır. Her faldaki daireler üç dizi halindedir. Her dizide, sayıları 1 ile 4 arasında deği¬şen daireler bulunmaktadır. Böylece her fal, üç rakamlı bir sayı ile numaralanmış gibidir. Örneğin bir paragrafın başındaki birinci dizide 2, ikinci dizide 2, üçüncü dizide 4 daire varsa bu fal 2 2 4 ile numaralandırılmış bir faldır. Falına bakmak iste¬yen insan, muhtemelen dört yüzünden her biri bir sayıya delâlet eden aşık kemiğini üç defa atmak suretiyle kaç numaralı falın kendisine isabet ettiğini tespit eder. Türk runik yazısı ile kağıda basılı olan ilk eser olma özelliğine sahiptir. Yazılış tarihi tam olarak bilinmemekle birlikte dil özellikleri onun 9. yüzyıla ait olduğunu göstermektedir. Irk Bitig’in tek nüshası British Museum ‘da yer almaktadır. Bu eser üzerine V. Thomsen çalışmalar yapmıştır. Ülkemizde ise bu konuda ilk çalışmayı yapan Hüseyin Namık Orkun’dur. Daha sonra Malov ve Talat Tekin de bu eser üzerine çalışmalar yapmışlardır.
Turfan’da bulunmuş olan “Huastuanift” adlı eser Mani dinine ait uzunca bir töv¬be duası kitabıdır. Pek çok nüshası bulunan bu metin, mani dinine ait birçok kavramı içermesi bakımından son derece önemlidir. Eserin nüshaları Berlin ve Leningrad’da muhafaza edilmektedir. Eserde çok sık kullanılan şartlı birleşik cümlelerin bazen uzamasına rağmen cümle yapısının sağlam olarak kalması dikkat çekmektedir. Bu eser Aurel Stein’in araştırmalarında ele geçirdiği eserlerden biridir. Metin dinleyici rütbesine sahip bir papazın günah çıkarmak amacıyla okuduğu bir duayı ihtiva etmektedir. Eser P. Zieme tarafından yayınlanmıştır. W. Bang, A. Von Gabain, L. Clark gibi isimler de bu eser üzerine çalışma yapmıştır. Tarım havzasında bulunmuş olan bir diğer Mani metinleri arasında İki Yıltız Nom (İki Kök Kanunu) adlı Maniheizmin felsefesi ile ilgili eserdir. Budizme ait kutsal kitaplar “üç sepet” adıyla bir araya toplan¬mıştır. Bunlar Vinayalar, Sûtralar, Abidarmalar. Bunların dışında-ki eserler “Çatikler” yani çeşitli dinî hikâyeler ve bir biyografiden oluşmaktadır. Çatikler İslam edebiyatındaki menkıbeleri hatırlatırlar. Çatiklerin bazen musiki refakatinde piyes gibi temsil edildikleri tahmin edil¬mektedir. Vinayalar, Budist rahip ve rahibelerin yaşamını ve günlük yaşamlarını düzenleyen kuralları anlatmaktadır. Bunların sayıları oldukça azdır. Karmavâcana adlı vinaya, ise manastır kıyafetinin kullanılışına ait metindir. Pravâranâ, bir Burkan rahibinin yağmurlu bir mevsimde çekildiği inzivayı anlatmaktadır.