Üzüntü insanları nasıl etkiler?
Üzüntü kişiye göre sebepleri, etkisi ve süresi farklı olan, içten ve dıştan olan uyaranların etkisiyle oluşan, istenmeyen olumsuz bir psikolojik durumdur. Duygusal ifade olan üzüntü, mutluluğun tam tersi olarak düşünülebilir. Acı, keder, elem şeklinde de ifade edilebilir. Kişilerin kötü bir olay yaşamaları durumunda, bu duygunun sıkça yaşandığı görülür. Sevdiğinden ayrılma, mesleğinden ayrılma, sevilen bir kişinin ölümü gibi durumlar kişilerin üzüntü duygusunu yaşamasını sağlar. Ayrıca insanlar depresyona girme yüzünden, üzüntü içinde olabilir. Bu duygu olumsuz duygular arasındadır. Kişinin fiziksel bütünlüğünün bozulması nasıl ağrıya sebep olursa, psikolojik durumun bozulması da, elem, keder, üzüntü ve acı çekmeye sebep olur. Üzüntünün ortaya çıkması kişiye göre değişen nedenlerden kaynaklanır. Bazı insanlarda basit bir olay üzüntüye neden olurken, bazı kişilerde eski bir olay üzüntüye neden olur. Bu uyarıcının dozuyla kişinin bu uyarana verdiği yanıtın büyüklüğüne göre, üzüntü ya da daha derini kader veya derin ve sürekli üzüntü olan depresyon şeklinde kendini gösterir. Meydana gelen uyarıcı kişide üzüntü, kader ya da depresyon oluşturması, uyarıcıya verilen tepkiye bağlıdır.
Üzüntünün belirtileri nedir?
Üzüntünün belirtisi, kişiliklere göre farklı derecelerde açığa çıkmaktadır. Üzüntü içinde olan kişiler başkalarını incitmeyen, iyiliksever, etrafındakileri memnun etmeye çalışan, aşırı duyarlı, mesuliyetçi, titiz, yakınlarına bağlı, mükemmeli arayan, her şeyden çabuk etkilenen, öfkesini dışa vurmayan kişiler olduğu görülür. Kişide üzüntü uyarıcısının ortaya çıkması sayılan özelliklerin sayısına bağlıdır. Bu uyarıcılar kişinin fizyolojisine, hassaslığına ve yetişmeye bağlıdır. Hassaslığı okul, aile, arkadaşlar ve çevre meydana getirir. Eğitim ve dış etkiler kişilerde şahsiyetin oluşumu sağlar.
Üzüntü duygusunun vücuttaki etkileri nedir?
Yapılan araştırmalarda üzüntü durumunda beynin bazı bölümlerinin belirgin bir hareketlenme halinde olduğu gözlenmiştir. Geçici üzüntü durumunda beyinde limbik sistemde uyarılma, neşeli durumlarda beynin dış bölümünde olan kortekse kan akımında belirgin azalma gözlenmiştir. Özellikle şakakta, yan kafa ve sağ alın tarafında bu izlenmiştir. Üzüntü ve neşe durumlarının uzun sürmesi, vücutta fizyolojik değişimler oluşturur. Üzüntü durumunda beynin sağ tarafı etkilenmekte, yüz mimik hareketleri değişmektedir. Bu etki geçici yaşanmaktadır. Kişinin yaşadığı üzüntü devam etse de, yüz mimik hareketleri normale döner, depresyonda olduğundaysa bu hareketler durumunu korur.
Üzüntü, keder ve depresyon nedeniyle hücrelerde protein yıkılması, kan şekeri yükselmesi, kan yağlarında artış, vücudun savunma hücrelerinin azalması, kalpte olumsuz etkiler, beyinde aktivasyon, tiroit hormonunda azalma gibi insan sağlığında geniş bir olumsuz etkileşim meydana gelir. Üzüntünün ve kederin fazla olması ve sürekli olması sağlık açısından önemlidir. Bunlar ne kadar fazla ve süreklilik arz ederse, vücutta hastalıklar da fazlalaşır. Üzüntü kalpte ritim bozukluklarına sebep olur. Sinir sistemini etkileyerek, kalbin beslendiği damarlarda büzülmeye, kortizon salınımını uyarıp vücutta su tutulmasına ve kalbin yükünü arttıran etkiler yapar. İnsanın yapısında olan üzüntü duygusu her zaman olacaktır ve bunun önüne geçmek oldukça zor bir durumdur. Üzüntünün üzerine üzüntüyle gitmek onu daha fazla derinleştirir.