Varna Savaşı nedir?
Varna Muharebesi ya da Varna Savaşı, Macar, Leh,Papalık ve çeşitli Balkan milletlerinden meydana gelen , János Hunyadi’nin komutanlığını yapmış olduğu Haçlı ordusu ile II. Murat komutasındaki Osmanlı ordusu arasında bugünkü Bulgaristan’ın Varna şehri yakınlarında 10 Kasım 1444 tarihinde, yapılmış olan bir muharebedir.
12 yaşındaki genç Şehzade Mehmet (Fatih Sultan Mehmet) babası II. Murat‘a ordunun başına tekrar geçmesi için mektup yazmıştır. Bu mektupta Şehzade Mehmet şöyle demiştir: “Baba; eğer ki padişah sen isen ordunun başına geç, eğer padişah ben isem sana emrediyorum gel ve ordularının başına geç”. Bu cümle Türk tarihine damga vurmuş olan bir cümledir. Şehzade Mehmet tecrübe sahibi babasının tekrar yönetimin başına geçerek Devletin bekası için örnek bir davranış sergilemiştir.”
Sultan II. Murat önce tahta geri dönmeye hiç istekli değildi. Bu dönemde tahtta geçen henüz 12 yaşındaki II. Mehmed’in yaşından beklenmeyecek bir tarzda babası II. Murat’ı ordularının başına geçmeye davet eden mektubu ve Veziriazam Çandarlı Halil Paşa’nın çağrısı üzerine, Sultan II. Murat askerleri ile birlikte Manisa’dan İstanbul Boğazına doğru hareket etti. Oradan, asker başına birer duka altın vermek sureti ile Ceneviz gemileriyle Rumeli’ye geçti. Oğlu II. Murat ve Veziriazam Çandarlı Halil Paşa’yı, Edirne’de bırakarak Bulgaristan’ın Varna şehrine doğru Haçlı ordularını karşılamak üzere hareket etti.
Osmanlı Devleti ve Haçlı orduları bugünkü Bulgaristan’ın Varna şehrinin yakınlarında karşı karşıya geldiler.
Haçlı ordusunun sol tarafında bataklık bulunmakta idi. Sultan II. Murat savaş alanının avantajından faydalanmak için baskın stratejisi uygulamıştır. Güneyde bulunan bataklıkları hesaplayarak sağ kanadının savaş sırasında çevrilmesi ihtimalini yok etmek ve Haçlı ordusunu tam anlamı ile bir çembere almak için Haçlıların tek çıkış yolu olan Varna’nın kuzey yoluna 15.000 kişilik bir birlik yerleştirerek tam imha düzeni aldı. Bu imha düzeni Haçlıları psikolojik olarak derinden etkilemiştir. Ama Sultan II. Murat yolu tutan kuvvetleri çarpışmalar süresince savaşa sokmadı. Fakat Osmanlı ordusunun en çok zorlandığı zamanda bu kuvvetleri çağırdı. Kuzey yolunu boşaltmak suretiyle dengeyi kendi lehine çevirdi.
Sultan II. Murat ordusunu kademeli bir biçimde düzenlemiş, Rumeli Beylerbeyi Turhan Bey’i Rumeli askeri ile sağ tarafa, Anadolu beylerbeyi Karaca Bey’i askeriyle sol tarafa yerleştirmişti. İstanbul’dan getirmiş olduğu yeniçeri askerlerini ise bizzat kendi kumandası altında olan orta kısma yerleştirmişti.
Varna Savaşı başladığında ilk olarak Haçlı ordusunun şiddetli saldırısı sonucu Osmanlı ordusunda bir panik havası yaşandı. Haçlı orduları zırhlı olduğu için daha az kayıp veriyorlardı. János Hunyadi ordusunu disiplinli bir biçimde idare ediyordu. Osmanlı ordusunun yenilme işaretleri göstermesi üzerine Macar Kralı I. Ulászló, savaşın başarısını tamamen János Hunyadi’ye bırakmamak için bulunduğu yerden ayrılarak savaşa katıldı. Osmanlı ordusu merkeze doğru saldıran Haçlı ordusunu geri çekmek için yanlara doğru açıldı ve ortada kalan Haçlı ordusu bu şekilde Osmanlı ordusunun şiddetli saldırıları sonucu mağlup oldu.
I. Ulászló savaş esnasında başına almış olduğu ı bir balta darbe ile ölmüştür. Ölen kralın başını yeniçeriler Sultan II. Murat’a getirdiler. Osmanlı padişahı II. Murat ölen kralın başını yeminini bozduğu Edirne-Segedin Antlaşmasının yanında teşhir ettirdi. Savaşın sonuçlarını şöyle özetlemek mümkündür:
1- Haçlıların İstanbul’u almak için yaptıkları son sefer olmuştur.
2- Osmanlı ordusunun önceki başarısızlıklarının izleri silinmiştir.
3- Haçlıların Türkleri Balkanlardan tamamen atma düşüncesi bir kez daha sonuçsuz kalmıştır.
4- Balkanlarda Türk egemenliği tekrar sağlanmıştır.
5- Mora adası egemenlik altına alınmış ve Arnavutluk seferine çıkılmıştır.
6- 1402 Ankara Savaşı’ndan sonra Osmanlıların eski gücüne ulaştığını gösteren bir savaş olmuştur.