Veda Haccı nedir?
Peygamber efendimiz Hz. Muhammed Hicretin 8. yılında Mekke fethedildikten sonra hac mevsimini hiç beklemeden Medine şehrine dönmüştü. Zaten Medine fethinden önce hac ibadeti farz kılınmamıştı. Hicretin dokuzuncu yılında hac farz kılınmış, ancak o yıl Hz. Muhammed kendisi hacca gitmemiş ve Hz. Ebubekir’i hac emiri tayin ederek Mekke şehrine göndermiştir.
Peygamber efendimiz Hz. Muhammed 632 yılında hac ibadetini yerine getirmiştir. Onun bu haccına, sahabiler ile vedalaştığı ve bir daha Kabe’yi görmediğinden dolayı Veda Haccı, Müslümanlara hac ibadetinin tüm hükümlerini hem nazari olarak bildirdiği için ve hem de uygulamada gösterdiği için Belağ Haccı, haccın farz kılınmış olmasından sonra ilk haccı olması nedeniyle İslam Haccı gibi adlar verilmiştir. Ancak peygamber efendimizin bu haccı daha çok “Veda haccı” olarak nitelendirilmiş olup meşhur olmuştur.Veda haccının uygulama biçimi konusunda kaynaklarda farklı bilgiler yer almaktadır. Bazı rivayetlerde onun temettu ya da kıran haccına niyet ettiği belirtilmişken bazı rivayetlerde ise ifrad haccına niyet ettiği ve ihrama girdiği belirtilmektedir.
632 yılının Zilkade ayında Hz. Muhammed hac için hazırlık yapmaya başlamıştır. Bu hazırlıkları Müslümanlar ile de paylaşarak hazırlanmalarını istemiştir. Onunla birlikte hac görevini yerine getirmek isteyenler Medine’de toplanmışlardır. Hz. Muhammed 26 Zilkade 632 yılının cumartesi gününde yanında hanımları ve kızı Fatıma da olduğu halde muhacirler, ensardan ve diğer Arap kabilelerinden meydana gelen Müslümanlar ile beraber Medine’den yola çıkmışlardır. Yanına kurbanlık yüz deve almıştır. Zülhuleyfe isimli yere vardıklarında öğle namazını seferi olarak 2 rekat kılmış ve aynı gün burada ihrama girmiştir. Öğleyi Medine’de, ikindiyi Zülhuleyfe’de kıldığı da belirtilmektedir. Hz. Muhammed’in Veda Haccı’na giderken izlediği güzergah ana hatlaır ile şöyledir: Züşhuleyfe, Beyda, Melel, Irkuzzabye, Ravha, Arc, Sukya, Ebva, Cuhfe,Gadir-I Hum, Kudeyd, Usfun, Gamim, Merruzzahran, Serif ve Zi Tuva.
Hz. Muhammed 4 Zilhacce Pazar günü kuşluk zamanı Kasva isimli devesinin üzerinde olduğu halde Mekke’ye ulaşmıştır. Kabe’yi tavaf edip iki rekat namaz kılmıştır. Veda Haccı boyunca Mekke’nin Ebtah isimli yerinde kendisi için kurulmuş olan çadırda konaklamıştır. Perşembe gününe kadar Mekke’de kalmıştır. Aynı gün Mina’ya doğru hareket etmiştir. Öğle, ikindi, akşam ve yatsı namazını orada kılmıştır . Ertesi günün sabahı namazı kıldıktan sonra güneş doğuncaya kadar burada kalmıştır. Arafat’taki Nemire adlı yerde çadır kurulmasını emretmiştir. Daha sonra Mina’dan hareket ederek Müzdelife geçmiştir. Cuma günü Arafat’ta hazırlanan çadıra varmış ve burada konaklamıştır.
Daha sonra çadırdan çıkıp devesine binerek Arafat vadisinin tam ortasına gelmiştir. Urane vadisinde meşhur Veda Hutbesini okumuştur. Bir ezan okutarak ayrı ayrı ikametler öğle ile ikindi namazını birlikte kıldıktan sonra devesinin üzerinde Arafat’a çıkmıştır. Kıble’ye dönüp akşama kadar bol bol dua etmiştir. Arafat’ta iken kendisinin ilahi tebliğ görevinin tamamlandığını belirtmiştir. Hzç Muhammed güneş battıktan sonra devesine binerek Arafat’tan ayrılıp Müzdelife’ye gelmiştir. Ertesi gün cumartesi günü sabah namazını burada kıldıktan sonra Meş’ar-ı Haram’a gelmiştir. Yüz deveden 63 tanesini ömrünün her yılı için bir deva hesap ederek kurban olarak kesmiştir. Diğer develeri ise Hz. Ali kesmiştir. Bu etlerden sadece bir parça yiyen peygamber efendimizi geri kalan etleri müslümanlara dağıtmıştır.26 Mart 632 yılında Medine’ye dönmüştür.
Veda Hutbesi,, peygamber efendimizin duygu, düşünce ve faaliyetlerini zirvesini oluşturmuştur. Bu konuşmada insanların sahip olduğu hakları ve görevleri açıkça ifade etmiştir.