Yassı Çemen Savaşı nedir?
Bu dönemde Harzemşahların başında Celaleddin Harzemşah bulunuyordu. Moğollar Celaleddin Harzemşah’a karşı temkinli yaklaşmışlardır. Moğol Hükümdarı Cengiz Han, Anadolu Selçuklu Devleti ile Harzemşahlar arasında olması muhtemel ittifaka karşı aralarında sorun çıkarmak amacıyla askerlerine Harezm askerlerinin kıyafetlerini giydirmiştir. Selçuklu şehirlerini istila ve talan etmeye başlamıştır.
Moğol hakanı Cengiz Han’ın bu hamlesi sonuç vermiş ve Anadolu Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubat saldırıdan Celaleddin Harzemşah’ı sorumlu tutmuştur. Celalettin Harzemşah, Alaeddin Keykubad’a, söz konusu saldırıların kendisi tarafından gerçekleştirilmediğini belirten mektuplar göndermiş olsa da Sultan Alaeddin Keykubad, kendisine itibar etmeyerek saldırıların sorumlusu olarak tutmaya devam etti. Moğolların planladıkları bu hile işe yaramış, Anadolu Selçukluları ile Harzemşahların arası açılmıştır. Ahlat kalesi meselesi ile aradaki husumet daha da derinleşerek Yassı Çemen Savaşı’nın temel sebeplerini meydana getirmeye başlamıştır.
Anadolu Selçuklularının eski Ahlat Valisi olan Hacip Ali, Harzemşahların ele geçirmiş olduğu Ahlat Kalesi’ni tekrar almak için harekete geçip kaleyi geri almıştır. Harzemşahların hükümdarı Celalettin Harzemşah, bunun üzerine kaleyi geri almak için Ahlat Kalesini kuşatınca, Selçuklu Hükümdarı Alaeddin Keykubad ile iyi ilişkiler kurmuş olan Hacip Ali, Celalettin Harzemşah’ın kuşatmayı kaldırmasını istemiştir. Sultan Alaeddin Keykubad, Hacip Ali’nin isteği üzerine Harezm Celalettin Harzemşah’a kuşatmayı kaldırmasını istemiştir. Celalettin Harzemşah, kalenin zaten kendisinin olduğunu, Hacip Ali’nin kaleyi iade etmesi gerektiğini belirtmiş olsa da Sultan Alaeddin Keykubad, Celalettin Harzemşah’ın taleplerini önemsemeyip Ahlat Kalesi kuşatmasını kayıtsız şartsız kaldırmasını emredecek bir üslupla istekte bulununca Yassı Çemen Savaşı’na sebep olan husumet doruk noktasına ulaşmıştır. Alaettin Keykubad ile Harzemşah hükümdarı Celalettin arasında git gide artan sorunlar, Ahlat Kalesi meselesi ile tehdit içerikli mektuplaşmalarla içinden çıkılmaz hal almıştı. Bunun üzerine Sultan Alaeddin Keykubat, ordusunun başına geçerek düşman haline gelen Harzemşah tehtidini yok etmek amacıyla Erzincan üzerine sefere çıktı. Selçuklu taarruzuna hazırlıklı olan hükümdar Celalettin Harzemşah, Selçuklu Ordusunu Erzincan yakınlarında bulunan Yassı Çemen ovasında karşılamıştır. Harzemşahlar, her ne kadar güçlü bir devlet geçmişine sahip olsalar da Moğol İstilalarıyla son derece zayıflamışlardı. Türk ve Müslüman olan Harzemşahlar Devletinin ordusu, kendileri gibi Türk ve Müslüman olan Anadolu Selçukluları ile savaşmaktan uzak duruyordu. Anadolu Selçuklu Devleti ise Alaeddin Keykubat sayesinde en parlak dönemini yaşıyordu ve Anadolu’nun büyük kısmına hâkim durumdaydı. 1230 yılında meydana gelen Yassı Çemen savaşı sonunda son derece ağır bir yenilgiye uğrayan Harzemşah Hükümdarı Celalettin Harzemşah, savaşın sonundaki ağır mağlubiyetin üzerine hem düşmanlarından hem de kendi askerlerinden kaçmak zorunda kalmıştır. Kendisine bağlı birkaç askeri beraberinde alabilen Celalettin Harzemşah, savaş meydanından kaçabilse de kaçış yolunda yolunu kesen atlı hırsızlar tarafından öldürülmüştür.
Yassı Çemen Savaşı sonucunda Harzemşahlar Devleti tamamen son bulmuş ve Anadolu Selçuklu Devleti sınırlarını Ahlat, Bitlis, Van, Malazgirt ve Tiflis’e kadar genişletmeyi başarmıştır. Harzemşahların ortadan kalkmasıyla Yassı Çemen Savaşından 13 yıl sonra meydana gelmiş olan Kösedağ Savaşı ile Moğollar Anadolu’ya girerek Anadolu Selçuklu Devletinin yıkılma sürecine girmesine sebep olmuşlardır. Anadolu Selçuklu – Harzemşahlar münasebetlerinin en dikkate değer yanı Moğol hükümdarı Cengiz Han’ın beşinci kol faaliyetleriyle iki Türk ve Müslüman devlet arasına husumete sebep olmasıdır. Moğolların bu iki önemli Türk Devleti arasına sokmuş olduğu düşmanlık, Moğol İstilalarının Anadolu’ya uzanmasını sağlayan önemli bir faktör olmuştur.