Yazıyı kim buldu?
Yazının icadı, bilinen insanlık tarihinin de başlangıcı olarak kabul edildiğinden ve tarihin kayıt altına alınarak günümüze ulaşmasını sağladığı için en önemli icat olarak kabul edilir. Tarihsel süreç içerisinde her milletin kendine özgü bir yazı sistemi geliştirdiği ve bu durumun da insan yaşamında gelişen ihtiyaçlar nedeniyle zorunlu hale geldiği bilinmektedir. Yazının ilk olarak kim ya da hangi topluluk tarafından kullanıldığı kesin olarak bilinmese de, bilinen en alfabeye dayalı yazı sistemi Sümerlere aittir.
Sümerlerin geliştirdiği yazı sistemi ilk aşamada taş daha sonraki dönemde toprak tabletler üzerinde kullanılıyor ve günlük hayatın her alanından farklı bilgilerin kayıt edilmesini sağlıyordu. M.Ö. 26 yüzyıl gibi oldukça eski bir döneme tarihlendirilen Sümer tablerinin bulunuşu da, bilinen insanlık tarihinin rotasının belirlenmesi açısından hayal dahi edilemeyecek bir öneme sahiptir. İlk olarak Sümer rahiplerinin depoladıkları malların kaydını tutmak için geliştirdiği yazı sistemi, kısa süre içerisinde gelişerek ticaretten eğitime birçok alanda kullanılmıştır.
Ticaret hayatında alışveriş ve stok tutmada da yaygın olarak kullanılmaya başlanan Sümer alfabesi, ilerleyen zamanlarda insan isimlerinde meydana gelen karışıklıkların giderilmesi için hecelere ayrılmıştır. Kişilerin isimlerinin parçalara yani hecelere bölünerek farklı hayvanlara benzetilmesiyle gelişen bu sistem, kişinin isminin birkaç hayvan figürünün bir arada kullanılmasıyla belirtilmesini ve böylece karışıklıkların giderilmesini sağladı. Bu şekilde Sümer dilinde kullanılan seslerin bire bir karşıtı olan ilk harfler de şekillenmiş oldu ve Sümer alfabesi gelişerek daha kompleks bir yapıya büründü.
Yazının gelişim sürecine Eski Mısır toplumu da büyük katkı yapmış olsa da, hiyeroglif adı verilen resimlere dayalı anlatım dilini geliştiremedikleri için alfabe sistemine geçememişlerdir. Mısır yazım sisteminde farklı kelimeleri anlatabilmek için 3 bininin üzerinde hiyeroglif olması ve anlatımın daha karmaşık olması, Sümerlerin geliştirdiği alfabenin de yapısal anlamda farklı bir perspektifte incelenmesine neden olmaktadır.
Tarihsel süreç içerisinde çivi yazısı da önemli değişim aşamalarından geçmiştir ve özellikle Persler ve Hititliler tarafından yoğun bir biçimde kullanılmıştır. Ayrıca yazının tarihi gelişiminde büyük önemi olan Çinliler de, bilhassa hiyeroglif sistemini ilk olarak geliştiren toplum olarak görülmektedir. M.Ö. 1700’lerden itibaren başlayan hiyeroglife dayalı bir yazı sistemi tarihi olan Çinliler, bu süreçten sonra yazı sistemlerini sürekli olarak geliştirmiş ve günümüzde de hiyeroglife dayalı yazı sistemlerini de hala kullanmaktadır.