Yedigöller Milli parkı nerededir?
Yedigöler Milli Parkı Bolu’nun 42 km. kuzeyinde bulunmaktadır. Ülkemizin Batı Karadeniz Bölgesinde, son derece engebeli bir bölgede bulunan Yedi göller Milli Parkı heyelanın oluşturduğu göller ile zengin bir bitki örtüsüne sahiptir. Buradaki göllerde yaşayan alabalıklar ve bu değerlerin yarattığı rekreasyon kullanım potansiyeli ana kaynakları oluşturmaktadır. Göller, kayan kitlelerin, vadilerin önlerini kapaması sonucunda arkasında suların biriktiği set gölleridir. Bunlardan bazıları dip kaçakları ile birbirine bağlantılı olan göllerdir.
Batı Karadeniz Bölgesindeki bu Milli Parka Ankara-İstanbul karayolunun 152. km’sindeki Yeniçağa ve 190. Km’sindeki Bolu’dan kuzeye ayrılan yollarla ulaşılmaktadır. Kışın Bolu-Yedigöller yolu karla kapalı olduğundan dolayı ulaşım yalnızca Yeniçağa Mengen Yazıcık üzerinden yapılır.
Batı Karadeniz kıyı şeridinde tamamen Karadeniz iklimi etkilidir, bu durum iç kesimlere geçildikçe etkisini kaybetmektedir. Kıyı kesiminde etkili olan Karadeniz iklimi, bölgenin diğer bölümlerine göre azı farklılıklar gösterir. Bölümde yağış miktarı, Doğu Karadeniz’den az, Orta Karadeniz’den fazladır. Kıyı şeridinde yıllık yağış miktarı 1200 milimetredir.
Yedigöllere hakim olan bitki örtüsü ormandır. Kayın, meşe, kızılağaç, karaçam, sarıçam, göknar, gürgen, karaağaç, ıhlamur ve porsuk gibi değişik tür ağaçlar da buralarda görülmektedir. Etkili koruma sonucu parkın içerisinde ve yakın çevresindeki alanlarda sayıları artan geyik, karaca, ayı, yabani domuz, kurt, tilki ve sincaplar bulunmaktadır. Milli Park alanında yabani ördek, yabani güvercin, ağaçkakan, bıldırcın, üveyik, çulluk, sığırcık, alakarga ve keklik gibi 100’ün üzerinde kuş türü tespit edilmiştir. Bu özellikleri ile Yedigöller Milli Parkı, bir doğa cennetidir.Her yıl Mayıs – Eylül dönemlerinde Büyükgöl ve Deringöl’de ücret karşılığı sportif olta balıkçılığı yapılmaktadır. Göllerde göl alası ve gökkuşağı alabalığı vardır.
Türkiye’de ilk kültür alabalığı üretme istasyonu 1969 yılında bu Milli Parkta kurulmuştur. Dolayısıyla burası olta balıkçılığına kaynak olmuştur. Balıkçıların Abant’tan getirdikleri alabalık türü, yedigöllerin doğal alabalık çeşitlerinin yumurtalarını yemeleri sonucu yok olma noktasına getirmiştir. Ayrıca gürgen, kampçılık, günübirlik piknik, tabiat içerisinde yürüyüş, fotoğrafçılık buraya gezmeye gelenlerin hobileridir.
Yedigöller havzası, 1965 yılında “Milli Park” olarak korunmaya alınmıştır. Havza kuzeyden güneye 1500 metre mesafede sıralanmış olan 7 gölden oluşmuştur. Milli Park içindeki Köyyeri mevkiinde yeni Bizans dönemine ait kalıntılardan, eski dönemlerde bölgenin bir yerleşim yeri olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca Yedigöller ve çevresinin jeolojik oluşumlar ve buna bağlı olarak jeoturizm açısından önemli bir bölge olduğu tespit edilmiştir.
Milli Park Büyükgöl, Deringöl, Nazlıgöl, Seringöl, Küçükgöl, İncegöl ve Sazlıgöl bulunmaktadır. Bu göller aralarında 100 metre yükselti farkı bulunan iki plato üzerinde bulunmaktadır. Ortalama 780 metre yükseklikteki platodaki göllerin en büyüğü adından da anlaşılacağı üzere Büyükgöl’dür. Bu gölün alanı 24895 m², en derin yeri ise 15metredir. Büyükgöl’ün güneydoğusundaki Deringöl (15063 m²), 20 metre uzunluğundaki akan bölümü ile Büyükgöl’e bağlıdır.
Büyükgöl’ün kuzeyinde ise 1758 m² alana sahip olan Seringöl bulunmaktadır. Diğer platodan 100 metre yükseklikteki platonun en geniş gölü 15780 m² alana sahip olan Nazlıgöl’dür. Aynı platoda Sazlıgöl (5950 m²), İncegöl (1036 m²) ve Küçükgöl (2170 m²) bulunmaktadır.
Kuzeyden güneye doğru alçalma gösteren bölgede, en yüksek yer 1488 metre ile Eğrikiriş Tepesi, en alçak yer 465 metre ile Kirazçatıdır.
Başta zambak, sıklamen, çiğdem ve orkide olmak üzere tam olarak 236 adet bitki türünü içeren Milli Park, yurdumuzun en güzel doğal ormanlarına sahiptir. Yaklaşık olarak 40 yıldır Milli Park olarak koruma altında olan Yedigöller Bölgesi, barındırdığı ölü ağaçlar ile biyolojik çeşitliliğin devam ettirmektedir.
Yedigöller Milli Parkının güneyindeki 1380 metre yükseltideki Kapankaya Tepesi en güzel yerlerden biridir. Milli Park içindeki şelaleler, gülen kayalar, dilek çeşmesi ve geyik üretme istasyonu görülmeye değerdir.
Buraya ülkemizin çeşitli yerlerinden turlar düzenlenmektedir. Sakin bir ortam isteyenler,in listelerinin ilk sıralarına yazabilecekleri bir yer olarak tavsiye edilmektedir. Burada birçok konaklama imkanı bulunmaktadır.