Yeme bozuklukları nasıl yaşanır, sonuçları nelerdir?
Yeme bozuklukları günümüzde özellikle kadınları etkisi altına almaktadır. Önceden üst orta sınıfı etkilemesine rağmen, artık toplumun daha geniş bir kesimini etkisi altına almaktadır. Günümüzde zayıflık güzel görünmenin bir parçası olarak algılandığından, kişilerde yeme alışkanlıkları değişime uğramıştır. Yeme alışkanlıkları diyet alışkanlıklarına bağlı olarak değişmiştir. İdeal vücut ölçülerine kavuşabilmek için diyet yapan kişilerde artış yaşanmıştır.
Yeme bozukluğu türleri nelerdir?
Anoreksiya nervosa
- Kişi kendisini yaş ve boy olarak normal sayılan en az kiloyu ya da bunun üstündeki kiloyu kendisine uygun görmez ya da kabul etmez.
- Kişinin yaşı ve boyuna orantılı olarak daha düşük bir kiloda olmasına rağmen kilo almaktan veya şişmanlamaktan korkar.
- Kişi kilosunu ya da vücut biçimini farklı olarak algılar. Kendini değerlendirirken, daha iri ve kilolu olarak tanımlar.
Bu rahatsızlıkta kişiler çok fazla yemek yiyerek, ardından kusma gibi eylemlerle yediklerini çıkartmaya çalışırlar.
Bulimia nervosa
Bu yeme bozukluğunda patlayıncaya kadar yemek yeme nöbetleri yaşanmaktadır. Bu rahatsızlıkta görülen belirtiler ise;
- Kişi belli bir sürede çok fazla sayıda kişinin yiyeceği besin miktarından daha fazlasını yer.
- Kişi yemek sırasında kontrolünü kaybettiğini düşünür. Kilo almamak için kusmak, dışkılamayı arttıracak ilaç kullanımı, idrar söktürücüler kullanma, zayıflama ilaçları almak gibi değişik yollara başvurur. Yemek yememek için kendisine baskılayıcı davranışlar, ağır fiziksel aktiviteler ve kompanse eden davranışlara girer.
Bulimia nervosa tanısı koyabilmek için, kişinin tıkınırcasına yemek yemesi ve buna uygun olmayan telafi davranışlarının en az 3 ay süreyle haftada 2 defa tekrarlanması gerekmektedir. Bu rahatsızlık 2 türlü yaşanmaktadır. Birincisinde düzenli kusmak, zayıflama ilaçları, idrar söktürücüler kullanılmakta, ikincisinde ise yemek yememe ya da fazla miktarda fiziksel aktivite yapma ve egzersizlerle kalorilerin telafi edilmesi gibi davranışlar yapılır.
Yeme bozukluğunun sonuçları nedir?
Anoreksiya ölümle sonuçlanabilen ciddi bir sorun olmasına rağmen, Bulimia hastalarında kilolar normal seviyede tutulursa bu risk daha az olmaktadır. Bulimia hastalarında ilaçlarla bağlantılı şişkinlik, diş problemleri, vücudun su tutması ve ödemler görülür. Aşırı kusmayla beraber sıvı ve elektrolit kaybı, mide rahatsızlıkları, halsizlik, aşırı kusmadan dolayı fıtıklaşma, yaralar ve rektumda incelme görülebilir. Anoreksiya oluşumunda kalp hastalıkları, kolesterol seviyesinde yükselme, tansiyon düşmesi gibi daha ciddi sorunlar görülür. Stres hormonlarında artış, tiroit hormonu bozuklukları, östrojen hormonunda azalma, osteoporoz, kısırlık gibi etkiler yaşanır. Gebe kadınlarda düşük riski, bebeklerde gelişim geriliği oluşabilir. Anoreksiya uzun süre devam ettiğinde beyin ve sinir sisteminde kalıcı hasarlar meydana gelebilir.
Yeme bozukluğu daha çok kimlerde görülür?
Toplumda kadınlar erkeklere göre yeme bozukluğuna daha fazla yakalanmaktadır. Toplumda bu rahatsızlığı görülme sıklığı yaklaşık olarak % 30 oranında seyreder. Kadınlarda fazla görülme sebebi ergenlik döneminde oluşan bedensel değişimlerdir. Bu dönemde vücutta yağ oranında artış olmakta, kalçalar genişlemekte, göğüsler daha belirginleşmektedir. Kadınlar bu dönemde genellikle kilo alırlar. Bu durumda düşüncelerine göre, toplumdaki ideal ölçülerden uzaklaşmaktadırlar. Araştırmalar sonucunda varılan kanaate göre, diyet yapmanın ergenlik döneminde çıktığı ve yeme bozukluğunun bu dönemde belirgin hale geldiğini gösterir. Kadınlarda herkesten zayıf olma isteği, erkekler ise herkesten daha kaslı olma isteği buna sebep olmaktadır. Bu sebeplerden dolayı yeme bozukluğunun yaşanması kaçınılmaz bir sonuçtur.
Yeme bozukluğu ile aile ve kişilik bağlantısı nedir?
Kişiler aile yapılarından dolayı yeterince serbestlik görmediğinde, aileden yeterince keyif almadıklarında, ilişkilerinde doyum sağlayamadığında yeme bozukluğuna yakalanmaya daha meyilli olurlar. Yeme bozukluğu bulunan çocukların ailesinde başarı beklentisi daha yüksektir. Yeme bozukluğu yaşayan kişilerin ailelerinde şişmanlık, alkolizm ve yeme bozukluğu sorunları daha çoktur. Ailenin diyet yapma alışkanlığı, özellikle kız çocukları diyet konusunda daha hassas olur. Bunun yanı sıra bazı kişilik yapıları yeme bozukluğuna daha yatkın olur. Özellikle kendi hayatında kontrol sahibi olmayanlar, bedenini ve kilosunu kontrol etmeye başlar. Önceleri bundan memnunluk duysalar da, sonradan bunu amaçları haline getirirler. Bazı durumlardakiler kendine kimlik olarak zayıflığı seçerler. Bunu sağlayabilmek için kilo vermeyi takıntı haline getirirler.
Yeme bozukluğu nasıl tedavi edilir?
Uygulanan psikoterapi yöntemlerinde kişinin duygularını uygun bir şekilde ifade etmesi, yeme davranışı üzerine yanlış düşüncelerin değiştirilmesi, bedenine ait olumsuz algıların düzeltilmesi, özgüvenin sağlanması, başkalarıyla olan sorunların belirlenerek, çözümü için bir yaklaşım oluşturulması sağlanır.