Yeniçeri Ocağı nedir?
Osmanlı Devleti’nin en önemli askeri sınıflarından biri olan Yeniçeri Ocağı, 1. Murad Dönemi’ne kadar dayanan bir geçmişe sahiptir. Bazı tarihçiler de Yeniçeri Ocağı’nın kuruluşunu Orhan Gazi Dönemi’ne ilişkilendirdiğinden, bu askeri sınıfın Osmanlı Devleti’nin tam olarak hangi döneminde oluştuğunun bilinmediği söylenebilir. Aslında Kapıkulu Ocakları’nın bünyesinde piyade alayı olarak görev alan Yeniçeriler, doğrudan padişaha bağlı olarak çalışmaktaydı. Osmanlı Devleti özellikle Fatih Sultan Mehmet ile Kanuni Sultan Süleyman dönemlerinde topraklarını muazzam derecede genişlettiğinden, devlet bünyesindeki askeri kanadın yapısı daha da önem kazanmış ve bu askeri yapının kemiklerinden birini oluşturan Yeniçeri Ocağı daha da büyük görevler üstlenmiştir.
8-18 yaşları arasında “devşirme” çocukların alındığı Yeniçeri Ocağı verdiği eğitimle döneminde en donanımlı askerlerinin yetiştirilmesini sağlamaktaydı. Osmanlı Devleti’nin genişlemesinden sonra ülke bünyesine katılan toprakların Türkleştirilmesi açısından son derece büyük bir öneme sahip olan Yeniçeri Ocağı, özellikle İstanbul’un Fatih Sultan Mehmet tarafından fetih edilmesinden sonra Rumeli’de Türklerin nüfus açısından yoğunluk kazanmasını da katkı sağlamıştır. Osmanlı Devleti’nin 17. yüzyıl sonlarından itibaren dış gelişmeler ve güçler nedeniyle yapısal anlamda yıpranması, 18. yüzyıldan itibaren Yeniçeri Ocağı’nın da ciddi anlamda aksamasına neden olmuştur.
19. yüzyılda 2. Mahmud’un Yeniçeri Ocağı’nı tamamen kapatması ile tavan yapan devlet sorunları, Osmanlı Devleti’nin resmi olarak yıkılmasına kadar durmaksızın devam etti. Osmanlı Devleti bünyesinde oldukça geniş kapsamlı bir görev alanına sahip olan Yeniçeri Ocağı, seferler kadar barış dönemlerinde de etkili bir güçtü. Barış dönemlerinden İstanbul’un korunmasını bizzat üstlenen Yeniçeri Ocağı, ayrıca savaş zamanında da “merkezi orduyu oluştururdu”. Ordunun temel yapı taşı olarak da tanımlanan Yeniçeri Ocağı, Osmanlı Devleti’nin yaptığı birçok savaşta stratejik görevler de üstlenmiştir.
Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan itibaren disiplinli eğitim yapısı ve modern çağın da ilerisinde teşkilat yapısı ile oldukça önemli bir statüye sahip olan Yeniçeri Ocağı, İstanbul dışındaki eyaletlerde de çeşitli ocaklara sahipti. 14. yüzyılda 1. Murad tarafından kurulduğuna dair görüşler olmasına karşın bazı kaynaklar Yeniçerilerin bir ocak teşkilatı ile 1365 yılında kurulduğunu da söylemektedir. Yapısında Hacı Bektaşi Veli’nin de büyük önemi bulunan ve Orhan Gazi’nin kuruluşunda kendisinden dua etmesini istediğine dair söylenceler bulunan Yeniçeri Ocağı, Hıristiyan çocukların küçük yaşlardan itibaren yetiştirilerek donanımlı birer asker olmalarını sağlamaktaydı. Ancak Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde siyaset ile yakından ilgilenen ve bir takım “reformlara” karşı çıkan Yeniçeri Ocağı’nın kapatılması kaçınılmaz hale geldi ve 1826 yılında resmi olarak Osmanlı bünyesinden çıkarıldılar.