Yenidoğan sarılığı tedavisi yöntemleri nelerdir?
Bebeklerin ilk 1-2 aylık dönemine yenidoğan dönemi denilmektedir. Yenidoğan sarılığı bu dönemde meydana gelmektedir. Bebeklerin anne karnında yaşadığı dönemde, alyuvarları normal bir insandakinden farklı olup bunlar bebek dünyaya gelir gelmez işlevini yitirmektedir. Alyuvarlar hızla parçalanıp vücuttan atılmaya başlar ve hepimizde bulunan tipte alyuvarlar üretilmeye başlanır.
Bölünerek yıkılmış olan alyuvarlar aşırı miktarda bilirubin maddesi üremesine yol açar. Normal bir bünyedeki biluribin karaciğerde işlendikten sonra vücuttan atılır. Bazı durumlarda bebeğin karaciğerinin aşırı miktarda üretilmiş olan biluribini karşılayamaması durumunda bu dokular bebeğin kanında birikmeye başlar. Vücuttan atılamayan bilirubin ciltle ve diğer organlarda birikerek boyar. Bu duruma yenidoğan sarılığı denir.
Yenidoğan sarılığı Yeni doğan bebeklerin %60’ında; erken doğan bebeklerin ise %80’inde görülmektedir. Bu tip sarılıkların çoğu fizyolojik sarılık olup bir iki hafta içinde kendiliğinden geçer. Yeni doğan bebeklerde çok sık görülen bir hastalıktır.
Sarılık açısından şu tip bebeklerde dikkatli olmak gerekir:
1. Erken doğmuş olan bebekler,
2. Doğum sırasında kafa derisi altında kanama olanlar,
3. İlk 24 saatte sarılığı tespit edilenler,
4. Emme sorunu olup iyi beslenemeyen bebekler,
5. Sarılığı iki haftadan daha uzun süren bebekler,
6. Büyük kardeşlerinin bebeklik dönemlerinde ışık tedavisi gerektirecek kadar sarılık tespit edilmiş olanlar.
Yenidoğan sarılığı tedavi yöntemleri şunlardır:
1-Fototerapi(Işık terapisi): Bebeğin doğum yaşına, kilosuna ve premetüre olup olmamasına göre bazı çizelgeler oluşturulur. Buna göre bilirubin belli bir seviyeyi bulduğunda tedaviye başlanır. Bebek özel bir ışık kaynağı altına yerleştirilir. Mavi-yeşil spektrumda ışık kaynağı olarak kullanılır. Bu ışık bilirubinin idrar ve dışkı yoluyla vücuttan atılmasını sağlar. Fototerapi bebeğe herhangi bir şekilde zarar veren bir yöntem değildir. Işıktan zarar görmemesi için bebeğin gözleri kapatılır. Ancak bazı bebeklerde yan etki olarak ciltte kırmızı döküntüler, bronzlaşma veya sık ve sulu dışkılama görülür. Belirli aralıklarla bebeğin kanı alınarak bilirubin seviyesinin güvenli sınıra düşüp düşmediği kontrol edilir. Işık tedavisi sonlandırıldıktan bir iki gün sonra bilirubin seviyesi genel olarak yeniden yükselir. Bu dönemde de doktor kontrolü gerekir.
2-İntravenöz immunoglobulinler: Eğer sarılık anne ve bebek arasındaki kan grubu farklılıklarına bağlı olarak ortaya çıkmış ise anneden bebeğe geçen antikorlar kırmızı kan hücrelerinin yıkılmasına yol açar. İntravenöz immuno globulin uygulaması ile antikor düzeyi azaltılabilir ve kan değişimi riskini daha çok azaltabilir.
3-Kan değişimi: Ciddi sarılık durumlarında diğer tedavilere yanıt alınamadığında bebeğin kanının değiştirilmesi gerekebilir. Bu en son uygulanacak yöntemdir.
Uzun yıllardan beri bilinen anne sütüne bağlı sarılık erken ve geç olmak üzere iki dönem halinde incelenmektedir. Erken anne sütü sarılığı ilk birkaç gün içinde görülür ve anne sütünün özelliklerinden çok emzirmedeki yanlışlıklar nedeniyle yetersiz anne sütü alımı nedeniyle görülür. Geç anne sütü sarılığı ise 3,5 günden sonra yavaş yavaş artan hiperbilirubinemi ile karakterizedir ve anne sütü içindeki bazı maddeler ile ilişkilidir.