Yirmisekiz Mehmed Çelebi kimdir?

Paris Sefaretnamesi ile Türk edebiyat tarihine geçmiş olan Yirmisekiz Mehmed Çelebi Osmanlı devlet adamıdır. Yirmisekiz Mehmed Çelebi Efendi, Gürcü Süleyman Ağa isminde birinin oğlu olup Edirne’de doğmuştur. Doğum tarihi belli değildir. Babası Yeniçeri ocağında Seksoncubaşı iken Peç Seferinde şehit düşmüştür. Gençliğinde Yeniçeri ocağına girmiş, Yirmisekizinci ortaya intisap eylemiştir ki bundan dolayı kendisine “Yirmisekiz Çelebi” denilmiştir.
Mehmed_Effendi_1721
Çorbacılık ve Muhzır ağalığı görevlerinde bulunduktan sonra kendisine HâceganlIk rütbesi verilmiş olan Yirmisekiz Mehmed bu rütbe ile yeniçeri efendiliğine tayin edilmiştir. Daha sonra Tophane Nâzırlığına tayin edilen Yirmisekiz Mehmed Efendi, Pasarofça’da Avusturya ve Venediklilerle görüşmeler yapılırken İstanbul’dan ordugâha davet olunarak müzakere için görevlendirilmiştir. Bilhassa Pasarofça’da, ecnebi devletlerin murahhasları ile müzakeratta bulunması İbrahim Paşa’nın teveccühünü kazandırdığından dolayı Paris Sefirliğine münasip görülmüştür.

Yiğrmisekiz Mehmed Darphane nâzırlığı ve şıkk-ı sâlis defterdarlığı görevlerinde bulunmuştur. Sultan III. Ahmed döneminde baş muhasebeci olmuştur. 1720 yılında bu görevde bulunduğu esnada Fransa’ya büyükelçi olarak gönderilmiştir. Osmanlı Devleti’nde ilk defa devamlı bir elçilik görevi ülke dışına çıkmış olan devlet görevlisidir. Her iki ülke arasındaki dostluk ilişkilerinin geliştirilmesi amaçlanmıştır. Mehmed Çelebi, Paris’te on bir ay kalmıştır. Dönüşünde, seyahati sırasında gördüklerini bir kitap haline getirip dönemin padişahına sunmuştur.

Yirmisekiz Mehmed Efendinin, Sefâretnâme’si tarihî ve edebî açıdan bu alanda yazılmış olan en önemli eserlerden biridir. Kitabında İstanbul-Paris yolculuğu, Bordeaux üzerinden Paris’e varışı, Fransızların veba korkusuyla Toulon’da heyeti 40 gün karantinada tutması, XV. Louis tarafından kendisinin kabul edilişi, katıldığı askeri törenler ve Paris’in ilgi çekici yerlerini anlatmıştır. Mehmed Çelebi ayrıca, giyimi, tavrı, konuşması ve terbiyesiyle, başta saray olmak üzere, ilim ve teknik kurumlarından, ve genel anlamda Fransızlar tarafından takdir görmüştür. Çelebi’nin ve maiyetinin zarif kıyafetleri yüksek sosyeteye mensup Fransız kadınları arasında “Türk modası”nın doğmasına sebep oldu. Fransa o dönemde ittifak arayışı içinde olduğundan dolayı Mehmed Çelebi’ye büyük ilgi göstermiştir. Yirmisekiz Mehmed Çelebi’nin elçiliği, İbrahim Müteferrika’nın matbaası ve, Paris’teki Tuileries Sarayını örnek alan Lale Devri’nin ünlü Sadabad Bahçeleri ile bahçecilik alanlarında Osmanlı Devleti’ne kısa sürede önemli yansımalara olmuştur. Osmanlı Devleti’nde değişim rüzgarları hız kazanmıştır.

Çelebi Fransa’nın muhtelif şehirlerini görmüş, Paris’te operadan hayvanat bahçesine, botanik bahçelerine, üniversitelerden askerî ve sınaî müesseselere kadar her yeri gezmiş ve buralarda incelemeler yapmıştır. Osmanlı Devleti’nin yenileşme hareketlerinde ilk şuurlu, fakat plansız adımların Lale Devri’nde atılmaya başlandığı görülmektedir. Yirmi Sekiz Çelebi Mehmed Efendi’nin 1720 yılında Fransa’ya elçilik vazifesi ile gönderilmesi, Osmanlı saray çevrelerinin Batı dünyasını yakından tanımak arzusunun bir göstergesi olarak kabul edilmektedir.

1757 yılında Sefaretnamesi Fransızca’ya çevrilmiş ve ilk defa 1867 yılında basılmıştır. Sade, akıcı bir üslûpla yazılmış olan bu eser ayrıntılı bilgiler vermektedir. Bu eser, o günkü Osmanlı’nın Avrupa’ya bakışını göstermesi bakımından da son derece önemlidir. Bu eser İstanbul’da birkaç defa (son olarak Tercüman 1001 Temel Eser’ dizisinin 82. kitabı olarak) basılmıştır. Yirmisekiz Mehmed Çelebi, Paris’ten döndükten sonra çeşitli görevlerde bulunmuştur. Siyasi bir görevle Mısır’a gönderilmiştir. Patrona Halil İsyanından sonra Kıbrıs’a sürgün edilen Yirmisekiz Mehmed Çelebi, 1732 yılında Kıbrıs’ta vefat etmiştir. Mezarı Magosa’daki Buğday Camii kenarında bulunmaktadır. Yirmisekiz Mehmed Çelebi aynı zamanda şair olup, “Faizî” mahlası ile şiirler yazmıştır.

Bir Cevap Yazın