Yoktan mı var edildik?
Bugün bu meseleye değinmemdeki ana sebep, insanların kafalarında hala var olabilen, Yaratıcının varlığı veya yokluğu meselesi. Üniversite gençliğinin bu karanlık çukura saplanmış kalmış olması, kanımca kendilerini sorgulayıcı olarak gösterme benliklerinin aslında, samimi bir niyet ve meleke olarak kazanabildikleri bir değer değil, sadece benliklerini tatmin ve üniversiteli bir gence yüklenen bir misyondan daha fazla ileri gidememesi. Şayet üniversiteli bir genç sorgulayıcı ve araştırmacı olsa, 1900’lü senelerde bilimsel olarak kanıtlanan hakikatlerle, Kuran-ı Kerimin 1400 yıl önce söylediği hakikatlerin nasıl uyuşmuş olacağını düşünüp, sonunda Allah’ın varlığına ve bu evrendeki canlı cansız her şeyin yoktan var edildiğine inanmak zorunda kalırdı.
Gelelim yoktan mı var edildik meselesinin bilimsel temeline. Kendisine bilimsel bir metot olarak yol çizen dünyada 3 ana sistem var. Bunlardan birisi, Allah’ın varlığına inanan ve her şeyi onun yarattığına yürekten iman edenler. İkincisi ise, maddenin varlığına ve sonsuzluğuna inanıp, Allah’ı yok sayanlar. Üçüncü grupta olanlar da, agnostisizm yani şüpheci yaklaşıp, ikisinin de doğru olabileceğini düşünenler.
Ancak bu bilime dayandıklarını izhar eden son iki grup, Bing-bang teorisiyle maddenin bir başlangıcının olduğu ve her şeyin yoktan var edildiğini söyleyen teorilerin COBE gibi uydularla kanıtlanıp, aynı zamanda ünlü fizikçilerle –Einstein, Lemaitre, Alexsandra gibi- formülleştirilmesine rağmen, inançlarında bir değişiklik meydana gelmemiş.
Zira Bing Bang teorisi, evrenin bir noktada husule gelen büyük bir patlamanın akabinde meydana geldiğini ve galaksilerin ancak bu şekilde oluştuğunu kanıtlamış, zaman ve mekanın bir başlangıcı olduğunu fizikken ve matematiksel verilerle ifade etmiştir. Bu bilimsel çalışmaların neticelerinde hem ateizm hem de agnostisizm görüşleri darbe yemiş, maddenin yaratıldığı kanıtlanmıştır. Kuran-ı Kerim Bakara 177.ayeti kerimesinde “Allah evreni ve yeryüzünü yoktan var edendir. O bir şeyin olmasını dilediği zaman, sadece ona ol der, o da olu verir” evrenin 1400 yıl öncesinde yoktan var edildiği vurgulanmış, dolayısıyla İslam dininin bilimle olan alakası da bir kez daha bu ayet ile teyit olunmuştur.