Yüksek ateş nasıl düşürülür?
Vücut ısısının normal seviye kabul edilen 36,5 °C üstüne çıkması, özellikle de 38 °C’yi geçmesi hali “yüksek ateş (hipertermi)” olarak isimlendirilir. Ateşin 39 °C’yi geçmesi havale riskini beraberinde getireceğinden yüksek ateşe müdahale edilmeli ve ateş düşürülmelidir.
Yüksek ateşin düşürülebilmesi için öncelikle hasta kesinlikle örtülmemelidir. Yüksek ateş sebebi ile titreme ve üşüme nöbetleri geçiren hastalar, her ne kadar örtünmek isteseler de kesinlikle örtülmemelidirler.
Ateşin hızla düşürülebilmesi için alın, kasıklar, kol altları, ense kökü ve ayak bilekleri gibi bölgelere çok soğuk olmayan ama sıcak da olmayan bir suya batırılmış bezler ile kompres yapılmalıdır. Bu bezler ısındıkça yenileri ile değiştirilmelidir. Bu arada ateş de belirli aralıklar ile ölçülmeye devam edilmelidir. Ateş 37,5°C altına gerilemiş ise hastanın dinlenmesi için soğuk kompres uygulamasından vazgeçilebilir . Ancak tedbir elden bırakılmamalı ve ateş yeniden yükselişe geçiyor mu diye muhakkak kontrol edilmelidir.
Hastaya içebildiği kadar su içirilmeli, ancak bu su dolaptan çıkartılmış soğuk su olmamalıdır.
Bu çabaların paralelinde bir antipiretik (ateş düşürücü) ilaç da hastaya verilmelidir. İlaca, soğuk uygulamasına rağmen ateş düşmüyorsa, hastaya çok soğuk olmayan ısıdaki su ile duş aldırılmalı, ya da suyla dolu küvete hasta yatırılmalıdır. Yine de ateş düşmüyor ise vakit kaybedilmeden bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.
Yüksek ateş, özellikle de çocuklarda havale ve menenjit riski teşkil ettiğinden önemlidir. Ancak, çocuklar sıklıkla ateşlenebildikleri için telaş edilmemeli, soğukkanlı bir şekilde yukarıdaki adımlar uygulanmalı, sonuç alınamıyorsa telaşlanmadan ancak ivedilikle bir sağlık kuruluşuna götürülerek hasta doktor gözetimine alınmalıdır.
Yüksek ateş vücudun savunma mekanizmasıdır. Tek başına bir hastalık değil, ancak hastalık yapıcı bir madde ile vücudun mücadelesinin olduğuna dair bir belirtidir. Bu nedenle yüksek ateşin sebebinin de yine bir doktor tarafından anlaşılması tekrarların olmasını engellemek, varsa kökendeki hastalığın tedavisini sağlamak açısından kritiktir.