Zerdüştlük nedir?
Zerdüşt sözcüğü Zarathustra ‘nın Yunanca karşılığıdır (Zarath ise güzel, doğru, üstra, develer manansa gelmektedir. Güzel develere sahip olan anlamını ifade eder. Halk dilinde ise Zerdüşt, yaşayan yıldız olarak nitelendirilir.Zerdüştlük İranlı Zerdüşt tarafından kurulmuş olan tek tanrılı inanç sistemidir. İnanılan tek tanrıya verdikleri Ahura Mazda adından dolayı olarak Mazdeizm de denilmiştir. Sonraki dönemlerde ise daha çok Mecusilik adı kullanılmıştır.
Tek tanrılı bir inanç sistemi getirdiği için kimi çevreler tarafından peygamber olarak kabul edilen Zerdüşt’ün hayatıyla ilgili bilgiler daha çok efsanelere dayanmaktadır. Zerdüştlerin inanışına göre Zerdüşt, Büyük İskender’den 258 yıl önce ortaya çıkmıştır. Büyük İskender, Ahameniş hanedanının merkezi olan Parsa’yı (Persepolis) M.Ö 330 yılında ele geçirdiğine göre Zerdüşt, Harezm’in kralı olduğu tahmin edilen Vistaspa’ya inançlarını M.Ö. 588 yılında kabul ettirmiş olmalıdır. O esnada 40 yaşında olduğu inancı doğru kabul edilirse, doğum tarihinin M.Ö 628 yılı olması gerekir.
Zerdüştlük inanç türleri arasında felsefi yönü de ön plana çıkan inançlar arasında yer almaktadır. Zerdüştlüğün temelinde iyilik ile kötülüğün savaşı yatmaktadır. Zerdüşt, yeryüzündeki kavganın tanrının ruhu Spenta Mainyu ile şeytanın ruhu arasında olduğuna inanır ve her inananın iyilik için savaşması gerektiğini belirtmiştir. Zerdüştlük dinindeki şeytan inancı ile batı dinlerindeki melek anlayışı arasında önemli benzerlikler bulunmaktadır. Zerdüştlük inancında Tanrı olarak kabul edilen Ahura Mazda “Aklın Efendisi” ile sembolize edilmiştir, Ehriman ise kötülüğün güçlerini temsil etmektedir. Ve iyilik-kötülük mücadelesi bu aşamada başlamaktadır.
Zerdüştler geleneksel olarak yeryüzünün insan kalıntıları ile bozulmaması gerektiğine inanırlar. Bundan dolayı ölülerin cesetlerini defnetmek yerine üstü açık kulelerin çatılarında akbabalara ve doğal etkenlere karşı korumasız bir şekilde bırakmaktadırlar Zerdüştler doğal elementleri kutsal kabule derler ve bu elementler (su, toprak, hava, ateş) kirletilmekten korunur. Bununla ilişkili olarak ateşe, aydınlığa ya da güneşe bakılarak ibadet edilmektedir.
Bu inanç sisteminin temelini tapınılacak tek tanrı, en yüce tanrı Ahura Mazda oluşturmaktadır. Ahura Mazda, göklerin ve yerin, diğer bir ifade ile maddî ve manevî dünyaların yaratıcısı olarak görülür. Birbirini izleyen karanlıkla aydınlığın kaynağı, doğanın merkezi, evrensel adaletin yaratıcısı, ahlakî düzeninin kurucusu ve bütün dünyaların yargıcıdır.
Ahura Mazda, altı niteliğe sahiptir: Bunlar doğruluk veya kusursuz düşen (aşa vahishta), iyiliksever bağlılık (spenta armaiti), iyi akıl (vohu monah), yararlı egemenlik (kshathra vairya), bütünlük veya kusursuzluk (haurvatat) ve ölümsüzlüktür (ameratat). Bu önemli özelliklerkutsal ölümsüzler (ameşa spenta) adı verilen altı göksel varlık veya melek olarak da düşünülmektedir. Kutsal ölümsüzlerin sembolize ettiği iyi özellikleri Ahura Mazda’ya inananlar da edinebilirler. Bu özelliklerilahî düzenin işleyişini yansıttıkları ve Bilge Tanrı’yı izleyenleri birbirine bağlamakta olan düzeni oluşturdukları için, Ahura Mazda’nın dünyası ile ona inananların dünyası birbirine yaklaşmış olur.
Zerdüştçülük’ün kutsal kitabı, hikmet ve bilgi manalarına gelen Avesta’dır. Avesta, üç temel bölümden meydana gelmektedir. Yasna adını taşıyan ilk bölümde dinî törenlerde okunan ilâhiler vardır. Zerdüşt’e ait olduğu kabul edilen Gatha’lar da bu bölümde yer almaktadır. Toplam 896 mısradan meydana gelen oluşan Gatha’lar, Gat denilen beş manzumedir. Manzumeler Spentmend Gat, Vaşnu Hişter Gat Esnud Gat, Uştad Gat, ve Vehiştvet Gat adlarını taşımaktadır. Çeşitli ilâhilerin meydana getirdiği ikinci bölüm Yuşt adını taşımaktadır. Videvdat adı verilen üçüncü bölüm de “şeytanlara karşı kanun” biçiminde adlandırılmıştır. Bu bölümde şeytanlara karşı tılsımlar ve temizlenme kuralları bulunmaktadır.
Zerdüşt inançlarına göre, Bilge Tanrı Ahura Mazda’nın karşısında, kötülüğü simgeleyen Ehrimen bulunmaktadır. Onun peşinden gidenler, özgür iradeleriyle onu seçtiklerinden dolayı kötü olurlar.
Zerdüştlük, İslamiyet’in İran’da yayılmasına kadar yayılmaya devam etmiştir. Zerdüştler M.S. 600 civarında Müslümanların Pers topraklarını ele geçirmesinden sonra İslamiyete geçmiş ve geriye az sayıda Zerdüşt kalmıştır.
Zerdüştlüğe göre Tanrı kadın ve erkeği bir arada ve birbirine arkadaş olarak yaratmıştır. Bu inançta kadın ve erkek eşit kabul edilmektedir. Zerdüştlüğün yayıldığı yerlerde çok eşliliğin azaldığı ve tek eşliliğin arttığı görülmüştür. Zerdüştlük inancında doğru yaşama, ahlaki emirlere uymak esastır.
Zerdüştler ateşe tapmazlar, ancak ateşi yüceltirler onu kıble kabul edip ateş önünde dua ederler. Ancak Zerdüştlikte asıl kıble güneştir. Zerdüştler’in dini törenlerinde ateşin önünde ayinler yapmalarının asıl nedeni ateşin karanlığı önlemesidir, zira Zerdüşt inancına göre, kötülük karanlıkla özdeşleşmiştir.
Günümüzde Parsilik olarak adlandırmış olan Zerdüştçülük, güçlü monoteist bir karaktere sahiptir. Ateş, yine tanrıyı simgelemektedir. Eskiden olduğu gibi içinde sürekli ateş yakılan tapınakları bulunmaktadır. Bu tapınaklara Parsi olmayanlar alınmaz. Günde tam beş kez, ateşin temizliğini korumak için temizleme ayini yapılmaktadır. Rahipler denetiminde yapılan ayinlerde Avesta’dan ilâhiler okunmaktadır. Sunu ve kurbanlara çok büyük önem verilmektedir.